Peki Ya Soğanı Nerden Aldın?
28 Temmuz 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
LATÎFE
Paşanın biri arkadaşını ziyârete gitmiş. İki paşa oturmuşlar, konuşmuşlar bir müddet sonra canları sıkılmış, "haydi biraz da oyun oynayalım" demişler. O devirde beç hokkası diye bir oyun tahtası varmış. Ev sâhibi paşa uşağını çağırıp, "Komşu köşke git, beç hokkasını al gel" demiş. Meğer oyun tahtasını komşuya ödünç vermişlermiş. Uşak gitmiş ama bir türlü gelmek bilmemiş, neden sonra elinde bir torba ile gelmiş. Torbaya bakmışlar, içinde soğan var. Paşa uşağına sormuş, "Bu soğan ne?". Uşak, "Efendim beş okka soğan al gel" dediniz ya demiş. Paşa, hayretler içinde tekrar sormuş, "Haydi beşi beçden, okkayı da hokkadan aldın, peki ya soğanı nerden aldın?". Uşağın cevâbı hazır, "Üç sokak ilerdeki bakkaldan aldım efendim".
NÜKTE
Gerek eski metinler üzerinde çalışanların, gerek iyi bilmedikleri mevzulara kulak kabartanların, en çok yapdıkları hatâ, okuduklarına, dinlediklerine dikkat etmemeleri, "Acabâ ben bunu doğru mu okuyorum, doğru mu anlıyorum?" diye düşünmeden alelacele hüküm vermeleridir. Her mevzuun kendine has tabirleri, her ilmin kendine has ıstılahları, her şiirin kendine has mazmûnları vardır, bunları bilmezsek, hiç bir şeyi doğru dürüst anlayamayız.
İş işitmekde ve okumakda değil, anlamakda.
Listeye geri dön