20 Mart 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Hakk'a şükredelim her bâr
Yaratdı sûret-i insân
Kim oldur fâ'il-i muhtâr
Anın emrindedir eşyâ
Düzen oldur ķamu resmi
O'dur ihyâ iden cismi
Gerekdir kim anın ismi
Kamu dilde ola destân
Cihânı eyleyen pür-nûr
Kamuyu eyleyen ma'mûr
O durur yaġdıran yağmûr
Bitiren bâġ ile bûstân
Çün evvelde düzen oldur
Kamu ismi yazan oldur
Geri sonra bozan oldur
İnan mü'min isen inan
Nazar ķılsan usûlüne
Bu işlerde husûlüne
Salât eyle resûlüne
Kim oldur cânlara cânân
Budur lâyık olan câna
Gerek kim yoluna yâna
Kamu cinn ü insâna
Getirdi âyet-i Kur`ân
Hevâda gezmegil her dem
Ķulağın tut bana bir dem
Sana bir bir beyân idem
Nedir gör ma'nâ-yı Kur`ân
Hakk'a her dem ibâdet kıl
Bu nefsine siyâset kıl
Gece gündüz riyâset kıl
Bulasın sen dahi rıdvân
Hazer eyle menâhîden
Elin çek her melâhîden
Yanup derd-i ilâhîden
Ola bu ciğerin büryân
Bu hâlet bir 'aceb hâldir
Sanırsın zehrini baldır
Ni'meti semm-i kâtildir
Olısardır içdiği kân
Cihândan almagıl lezzet
Sakın kim eyleme rağbet
Bu dünyâ kâfire cennet
Olupdur mü'mine zindân
Hiç kişi zevk-ı 'işretde
Olur mu dâr-ı mihnetde
Ne yatarsın bu gafletde
Geçüp giden yürür kervân
Gel imdi çıkmadan serden
Seçegör hayrını şerden
Geç imdi her hevâlardan
Nice bir fısk ile tuġyân
Hevâya oluben tâbi'
Gel itme 'ömrünü zâyi'
Bu hâle olmagıl kâni'
Yüce tut himmetin ey cân
Harâma hiç el uzatma
Keserlerse dil uzatma
Elin 'aybını gözetme
Kamu kendinde bil noksân
Sür imdi anın esmâsın
Taleb eyle müsemmâsın
Bulasın tâ mu'ammâsın
Ola zâhir nice pinhân
Harâma tutma kulağın
Öğüt gözle solun sağın
Suâli var azın çoğun
Bilirsin hod anı el'ân
Olayım der isen sôfî
Kıl imdi kalbini sâfî
Hudâ'dan eyleyüp havfı
Her emrine uzat gerdân
Çü Hakk'dan havf edüp dağlar
Böğürüp dâimâ ağlar
Başında gör sular çağlar
Akarlar kasd edüp ummân
Ana âşık olan kişi
Verir çün yoluna başı
Gözünden dök yere yaşı
Dökülür nitekim bârân
Yolunda nefse ķasd eyle
Belâlar gelse sabr eyle
Ana her demde şükr eyle
Nasîb etdi sana îmân
Sevinme gel öğerlerse
Yerinme gel yererlerse
Duâ eyle döğerlerse
Döğene olmagıl düşmân
Nazar kıl sonuna işin
Akıtdırma gözün yaşın
Tutavir taşına başın
Eğer atar ise nâdân
Bu halkın hâline bakma
Bu kıyl ü kâline bakma
Cihânda hîç gönül yıķma
Elinden gelse et şâdân
Sakın kimseye bakma hor
Sen epsem ol yerinde dur
Temâşâ eyleyüp bir gör
Bu âlem halķını ey cân
Kimi deli kimi uslu
Kimi güler kimi yaslu
Kimisin ķalbidir paslu
Kimisin dopdolu irfân
Kimi câhil kimi âlim
Kimi âdil kimi zâlim
Kimi sâim kimi ķâim
Kimi câyi' kimi şib'ân
Kimi ahmak kimi âkil
Kimi nâkıs kimi kâmil
Kimi ilmi ile âmil
Kimi gâfil kimi yakzân
Kimi sôfî kimi âşık
Kimi kâzib kimi sâdık
Kimi işler Hakk'a lâyık
Kimisin işidir tuğyân
Kimisi incidir halkı
Ururlar Hakk ere belki
Sanasın bu fenâ mülki
Ana ısmarladı sultân
Kiminin dilleri tatlu
Kimi odsuz kimi odlu
Kimisin sözleri uslu
Kimi insân kimi hayvân
Kimi el aybını gözler
Der ardınca ayblı sözler
Kimi setr eyleyüp gizler
Kimi halka eder bühtân
Kimi âhiretin sevmiş
Kimi dünyâsını kovmuş
Kimi gönlün Hakk'a vermiş
Yolunda cân edüp kurbân
Kimi dâim şekâvetde
Gece gündüz dalâletde
Olur yevm-i kıyâmetde
Olısardır rehi hüsrân
Bu halkın her biri bir işde
Kimi ayakda kimi başda
Kimide geceler düşde
Kimi bende kimi sultân
Çü bildin halkın ahvâlin
Kamunun kavl-i ef'âlin
Sever her birisi hâlin
Eğer zâhir eğer pinhân
Günâhına nedâmet kıl
Bu nefsine siyâset kıl
Dünü günü selâmet kıl
Hevâdan vurmasın elvân
Ele girmiş iken fırsat
Edegör dün ü gün gayret
Ölüm gelir sana elbet
Geçer ömrün döner devrân
Kanı bunda gelen cânlar
Kamusu var diğer cânlar
Şu nâzik beslenen cânlar
Türâba oldular yeksân
Kamu tahtânî fevkânî
Bilirsin öldüler kanı
İşitmedin mi sen anı
Ki "küllü men aleyhâ fân"
Cihânda kim geliserdir
Kamusu hep öliserdir
Kara yerde olısardır
Ana toprak döşek yorgan
Cihânı var mı hiç tutmuş
Gelenler hep yine gitmiş
Bugün nevbet sana gelmiş
Yaraklan göçüne ey cân
Ki bir gün sana da va'de
Yetüben olasın sen de
Koyup hep gidesin sen de
Ne kim var mâl ü mülk evsân
Çü Azrâil suna câna
Tutuşuben yürek yana
Hemân kasd ede îmâna
O demde gelüben Şeytân
Ecel ol dem ireceğin
Kara yere girecegin
Bu cânını vireceğin
Ola yolda işin îmân
Eğer îmân ile rıhlet
Gidersen bulasın cennet
Îmânsız gidecek elbet
Olısardır yerin nîrân
Gel ol günü dahi anla
Gele münker nekir sana
Göricek kalısan ana
Yuların heybetin ey cân
Aceb bulasın ol günde
Suâl olıcağın anda
Şaşar mısın cevâbında
Veyâhud ola mı âsân
Suâline cevâb sende
Verirsen bunlara sen de
Senin kabrin içi anda
Olısar ravza-yı cinân
Veremezsen cevâbını
Muazzeb edeler seni
Çekesin kabr azâbını
Kılasın haşre dek giryân
Ölenler çün ki dirile
Hisâb yerine derile
Ne kim etdiyse sorula
Eğer hayır eğer isyân
Nice gâfil olan şaşa
Akıl yâr olmaya başa
Kimi başın ura taşa
Olup işlerine pişmân
Nicesine azâb ola
Nicesine itâb ola
Kanı ince hisâb ola
Ciğerler olısar biryân
Kişi nitdi bulısardır
Başına hep geliserdir
Hem anda kuruluserdir
Ameller tartmaġa mîzân
Uçuben bitiler gele
Kimi saġa kimi sola
Nice şâdî ola güle
Niceler olısar giryân
Niceler görmeye zahmet
Buları gark ede rahmet
Anlara eyleye hizmet
Gelüp vildân ile gılmân
Cinâna gireler müştâķ
Bula maşûkunu uşşâk
Cehennemde kala tesbâķ
Dün ü gün ideler efgân
Yanup nâr-ı cehennemde
Dün ü gün olalar gamda
Meded kim ede ol demde
Çü hışm etdi ulu Sultân
Buların hâlini bu dil
Değil şerh eylemek kâbil
Bunların zahmeti zâil
Hiç anda olmaya bir ân
İlâhî bize hışm etme
Bizi âsîlere katma
Cehennem oduna yakma
Eyâ Hannân ü yâ Mennân
Şular kim cennet içinde
Safâ vü işret içinde
Kalalar cennet içinde
Edeler cenneti seyrân
Gönülde kalmaya gamlar
Sürülen aşk ile demler
Demine ermeye demler
Zihî devlet zihî ihsân
Cemâle çün olalar tuş
Olalar ĥâllerine huş
Edüp vuslat şarâbın nûş
Safâdan olalar sekrân
İlâhî izzetin hakkı
Nasîb et bize bu zevkı
Cemâlinle bulup şevkı
Olalar mest ile hayrân
Benim filim ana lâyık
Değildir bilirim bayık
Velî odur sana lâyık
Edesin afv ile gufrân