Peygamber'e Yakınlık Neyle Olur?

1 Ocak 2025 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet

Ashâb-ı Soffe'den bir zât, geceleri Hazret-i Peygamber'in kapısında oturur beklermiş. Niyeti de şu. "Belki gece namaza kalkınca abdest suyu arar, ben de veririm" diye düşünürmüş. Hakîkaten bazı geceler Efendimiz Hücre-i Saâdetlerinden çıkar, o da Sultân-ı Enbiyâ'ya küçük de olsa bir hizmet etme imkânına sâhip olurmuş. Tabii onun bu hâli Efendimiz'in hoşuna gidiyor, ona bir ikrâmda bulunmak istiyor ve bir gün "Dile benden ne dilersen" buyuruyorlar. O zât ne dese beğenirsiniz. "Cennetde seninle beraber olmak isterim Yâ Resûlllah" demesin mi! Efendimiz mahsûs tekrar sormuş ona, "Başka bir şey istemez misin?" buyurmuş. "Hayır Yâ Resûlallah, benim yegâne dileğim budur" deyince, Efendimiz buyurmuşlar ki : "Öyleyse çokça secde ederek, bu husûsda bana yardımcı ol".

Ne anlıyoruz bu hâdiseden? Peygamber'e kurbiyyet yani yakınlık ancak Allah'a kurbiyyetle mümkün. Allah'a kurbiyyet de namazla, secdeyle, ibâdetle, tâatle mümkündür. Kim ne derse desin, abdestiz, namazsız, ibâdetsiz, tâatsiz olmaz bu iş. Dikkat edilirse, Efendimiz burada "çokça namaz kıl" demiyorlar, "secdeni çoğalt" buyuruyorlar. Bunda büyük incelik var. Namaz mahdûddur, muvakkatdir, secde ise nâ-mahdûddur, vakte bağlı değildir. Secde yalnız namaza delâlet etmez, aynı zamanda abdiyyete, kulluğa, Allah'a itâat ve teslîmiyyete ve mahviyyete delâlet eder. Yani yalnız namaz kılmakla bitmez iş, Hakk'a kurbiyyet için Allah'ın bütün  emirlerine riâyet, bütün nehiylerinden kaçınmak, dâimâ O'na kullukda bulunmak, ömrü tâate ve Hakk'a hizmete sarf etmek gerekir.

Listeye geri dön