Peygamberimizin Giyim Kuşam Âdâbı
12 Aralık 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Peygamber Efendimizin giyim kuşam âdâbından da bir nebze bahsedelim :
- Efendimiz gâyet muntazam giyinir, iyi giyinir, temiz giyinir ve kişinin sâhib olduğu en iyi kıyâfeti giymesini tavsiye ederlerdi. Neden? Allah verdiği nimeti kulunun üzerinde görmekden hoşlanır da ondan. Bu, bir nevi şükürdür. Ashâbdan bir zât, pejmürde bir vaziyetde Huzûr-ı Saâdet'e girmiş, eski püskü bir elbise varmış üzerinde, Efendimiz ona, malı mülkü olup olmadığını sormuş. Adam, her cins malı mülkü olduğunu söyleyince, "Öyleyse malın üzerinde görünsün" buyurmuşlar.
- Efendimiz giyim kuşam husûsunda da sâdelikden yanaydı, süslü püslü şeylere rağbet etmezdi, tekellüfden kaçınırdı.
- Sayıca da az kıyâfeti vardı Efendimizin, dolaplar dolusu elbisesi yokdu Peygamberimizin. Yeni bir elbiseyi ya üstündeki yıprandığı için ya da sağlam elbisesini birisine hediye etdiği için alırdı Peygamberimiz.
- Efendimizin en sevdiği iç kıyâfet kamîs idi. Kamîs bizdeki entâriye benzer uzunca bir gömlekdir. Efendimizin giydiği kamîsin kolları bileklerine kadar olurdu. Yakasız kamîs giyerdi Efendimiz. Kamîs üstüne bazen hırka bazen de cübbe giyerdi Peygamberimiz. O'nun mübârek hırkalarından ikisi, ne büyük bahtiyarlıkdır ki, bizim memleketimizdedir. O hırkaları tekrar tekrar ziyâret etme nimeti, bu millete nasîb olmuşdur.
- Peygamber Efendimiz pamuklu kumaşlardan yapılmış elbiseler de yünden dokunmuş elbiseler de giymişdir.
- Elbisesinde en çok beyaz rengi tercih etmişdir Efendimiz ama diğer renklerden de elbise edinmişdir. Meselâ siyah cübbesi, yeşil kaftanı da vardı Peygamberimizin.
- Efendimiz çoğu zaman kalensüve adı verilen bir külah giyer, bunun üstüne sarık sarardı. Efendimiz başı açık olarak namaz kıldırmamışdır hiç, evinde tek başına namaz kılarken başı açık kıldığı olmuşdur ama namaz kıldırırken hep başı örtülü olurdu. Çünkü vaktiyle bütün şarkda başı örtmek bir hürmet ifâdesi idi, ciddiyet ifâdesi idi, başı açık olmak lâubâlîlik olarak kabûl edilirdi. Bu yüzden Efendimiz topluluk içinde hep başı örtülü idi.
- Efendimiz yeni elbise giydiğinde mutlakâ hamd ederdi, duâ ederdi. Meselâ şöyle derdi, "Allahım sana hamd olsun, bunu bana sen giydirdin senden bu elbisenin hayrını ve hayırda kullanılmasını istiyorum şerrinden ve şerde kullanılmasından da sana sığınıyorum". Yâhud da şöyle hamd ederdi Efendimiz, "Kendisiyle vücûdumu örttüğüm ve insanların gözünde süslendiğim şeyi bana giydiren Allah'a hamd olsun".
- Efendimiz kimsenin elbisesinin şekline, kumaşına, desenine karışmamış, fakat elbisenin eteğini sürüyerek dolaşmayı doğru bulmamışdır, böyle yapanları hep îkâz etmişdir. Zîrâ bu kibir alâmetidir. "Kibirlenerek, böbürlenerek giydiği elbisenin eteğini yerde sürüyenin Allah kıyâmet gününde yüzüne bakmaz" buyurmuşdur Efendimiz. "Kim kibrinden dolayı elbisesini yerlerde sürürse kıyamet günü Allah onun yüzüne rahmet nazarıyla bakmaz" buyurmuşdur Efendimiz.
- Efendimiz erkeklere ipek elbise giymeyi yasaklamışdır. "İpek elbise giymek ve altın kullanmak ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına helal kılınmışdır" buyurmuşlardır.
- Cuma gününe mahsûs bir elbisesi vardı Efendimizin. Çünkü Cuma'yı bayram olarak kabûl ederdi Peygamberimiz.
- Ayağına bazen sandalet bazen mest giyerdi Peygamberimiz. Îcâb etdiğinde çorap ve kalçın da giyerdi Efendimiz.
- Giydiği elbiseleri hediye olarak yâhud sadaka olarak vermek âdetiydi Peygamberimizin. Böyle bir hediyeye nâil olmak, dünyâdan daha değerliydi ashâbı için.
Listeye geri dön