28 Mayıs 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
İSTİÂZE
Allahümme innî e'ûzü bike min 'ilmin lâ yenfa'u ve min kalbin lâ yahşa'u ve min nefsin lâ teşbe'u ve min da'vetin lâ yüstecâbu lehâ.
MEÂLİ
Fayda vermeyen ilimden, huşû' duymayan kalbden, doymak bilmeyen nefsden, icâbet edilmeyen duâdan sana sığınırım Allahım.
ÎZÂH
Resûl-i Ekrem Efendimizin talîm etdiği bütün duâlar gibi bu da lafız bakımından kısa fakat manâ bakımından çok genişdir. Bu duâda dört mühim husûs zikredilmişdir, birincisi faydasız ilim, ikincisi huşû duymayan kalb, üçüncüsü doymak bilmeyen nefs, dördüncüsü kabûl edilmeyen duâ. Bunları dilimizin döndüğü, ilmimizin yetdiği kadar îzâh etmeğe çalışalım.
Faydasız ilim ne demekdir, önce bunu anlamaya çalışalım. İlim özü itibarıyla faydalı olduğu hâlde bazı hâllerde sâhibine fayda getirmez. Ne gibi? Eğer insan öğrendiklerini uygulamazsa, bildikleriyle amel etmezse o bilgi faydasız demekdir. Bunun büyük bir vebâli vardır. Zîrâ yevm-i kıyâmetde insan öğrendikleriyle ne amel etdiğinden sorulacakdır. Bu itibarla bu duâ, "bildikleriyle amel etmeyenlerden olmayayım" demekdir. Yâhud insan bilgiyi kötü yolda kullanır, bilgi fayda yerine zarar verir. Bu da mümkündür. Meselâ adam doktor olur ama mazallah organ kaçakçılarına hizmet eder. Bu itibarla, bu duâ, "bildiklerimi Hakk'ın rızâsına uygun olarak kullanayım, kimseye kötülüğüm dokunmasın" demek olur. Yâhud, "eğer ilmi kötü yolda kullanacaksam, hiç öğrenmeyeyim" demekdir.
Gelelim huşû duymayan kalbe. Huşû' duymayan kalb katı bir kalbdir. Zikirde, ibâdetden zevk almaz. Böyle bir kalbin sâhibi ibâdet etse bile angarya gibi yapar, üşenerek yapar, feyz almaz yapdığı ibâdetden. Bu da kalbini tövbe ile temizlememesinden ileri gelir. Önce tövbe ile kalb temizlenecek ki, ibâdetler fayda versin. Yoksa yorgunluğu yanına kâr kalır insanın.
Üçüncüsü, doymak bilmeyen nefs demişdik. Bu da Allah'a sığınılması îcâb eden kötü bir hasletdir. Açgözlülük, dünyâ sevgisi, mala mülke, makâma mevkiye düşkünlük insanı yoldan çıkaran şeylerdir hep. Bunlardan şiddetle sakınmak lâzımdır.
Dördüncüsü, kabûl olmayan duâdır demişdik. Bu da çok büyük bir felâketdir çünkü Allah ancak zâlimlerin duâsını kabûl etmez, gadab etdiklerinin duâlarını kabûl etmez, kâfilerin ve münâfıkların duâlarını kabûl etmez. Öyleyse bundan da Allah'a sığınmak lâzımdır.