Peygamberlerin Sıfatlarını Niçin İyi Bilmeliyiz?

27 Ekim 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet
Enbiyâ ve mürselîn hazerâtının bazı sıfatları ortakdır yani bu sıfatlar ister nebî olsun ister resûl olsun bütün peygamberlerde vardır. 

1. Sıdk ﺻﺪﻕ : Doğru ve dürüst olmak demekdir. Hiç bir peygamber hiç bir sûretde doğrulukdan ayrılmamışdır. Şaka için bile yalan söylememişlerdir. Sözleri ile fiilleri birbirine tamâmen mutâbıkdır yani bütün peygamberler "Sıddîk ﺻﺪّﻳﻖ"dır.  وَاذْكُرْ فِى الْكِتَابِ اِبْرَهِيمَ اِنَّهُ كَانَ صِدِّيقًا نَبِيًّا âyet-i kerîmesi bu sıfata işâret eder. 

2. Emn ﺍﻣﻦ: Güvenilir olmak demekdir. Bütün peygamberler maddî-ma'nevî her hususda son derece güvenilir insanlardır yani bütün peygamberler "Emîn ﺍﻣﻴﻦ"dir. Düşmanları bile aksini iddiâ edememişlerdir. Nitekim Resûl-i Ekrem Efendimize müşrikler bile Muhammedü'l-Emîn demişlerdir. اِنِّى لَكُمْ رَسُولٌ اَمِينٌ ve اُبَلِّغُكُمْ رِسَالاَتِ رَبِّى وَاَنَا لَكُمْ نَاصِحٌ اَمِينٌ âyetleri bu sıfata işâret eder.

3. Teblîğ ﺗﺒﻠﻴﻎ : Allah'dan aldıkları vahyi kullara eksiksiz bildirirler. Karşılarında kim olursa olsun, hak ve hakîkati söylemekden aslâ korkmazlar yani bütün peygamberler "Mübelliğ ﻣﺒﻠّﻎ"dir.  يَااَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّغْ مَا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَ وَاِنْ لَمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُ ve وَقَالَ يَا قَوْمِ لَقَدْ أَبْلَغْتُكُمْ رِسَالَةَ رَبِّي ve يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ إِنَّا أَرْسَلْنَاكَ شَاهِدًا وَمُبَشِّرًا وَنَذِيرًا âyetleri bu sıfata işâretdir.

4. İsmet ﻋﺼﻤﺖ: Günâhsız olmak demekdir. Peygamberler Allah tarafından korunmuşlardır. Peygamberlerde nefs-i emmâre sıfatları bulunmaz. Günâha meylettiren sıfatlardan hiç biri kendilerinde bulunmadığı için de günâha girmeleri sözkonusu olmaz. Bunun için cümle peygamberler "Ma'sûm ﻣﻌﺼﻮﻡ"dur.  وَلَقَدْ رَاوَدتُّهُ عَن نَّفْسِهِ فَاسَتَعْصَمَ  âyet-i kerîmesi bu sıfata işâretdir.

5. Fetânet ﻓﻄﺎﻧﺖ : Akıllı ve zekî olmak demekdir. İstisnâsız bütün peygamberler diğer insanlardan daha akıllı ve zekîdirler. En girift mes'eleleri bile kolayca kavrar, en içinden çıkılmaz işlere bile hâl çâreleri bulurlar yani bütün peygamberler "Fatîn ﻓﻄﻴﻦ "dir. إِنَّ اللّهَ اصْطَفَى آدَمَ وَنُوحًا وَآلَ إِبْرَاهِيمَ وَآلَ عِمْرَانَ عَلَى الْعَالَمِينَ  âyet-i kerîmesi de bu sıfata işâret eder.

Bir peygamberde bu sıfatların biri dahî eksik olsa o peygamberin peygamberliğinden şüphe edilir, vazîfesini hakkıyla yapması mümkün olmazdı. 
Bu sıfatları topluca yazarak mes'eleyi vurgulamakdan maksadım şu. Dün olduğu gibi bugün de İslâm'a saldıranların stratejisi hep Resûl-i Ekrem Efendimize ve O'nun sözlerine, sünnetine saldırarak müslümanların Peygamber Efendimizle bağını koparmak veya en azından bu bağı zayıflatmak ve Resûlullah'a duyulan hürmeti ve muhabbeti ortadan kaldırmakdır.

Dikkat ederseniz, İslâm'a düşmân olanlar, Allah'a düşmânlık yapmazlar çünkü her şeyden evvel bu onların işlerine gelmez. Kaleyi içeriden fethetmenin yolunu bilen İslâm düşmanları eskeriyâ sûret-i hakdan görünerek hep Resûl-i Ekrem Efendimize saldırırlar. Bunu yaparken değişik metodlar ve taktikler kullanırlar. Meselâ Resûlullah'ın da bir beşer olduğunu vurgulayarak O'nun da yanılabileceğini îmâ ederler. Hadîs-i şerîfleri çeşitli bahânelerle kabûl etmezler. Sünnetlerin sanki dînin dışında kalan bir takım gereksiz ilâveler olduğunu iddiâ ederler. Çok iyi bilirler ki İslâm kalesinde gedik açmanın, müslümanları inançlarından şüpheye düşürmenin en etkili yolu budur.

Eğer biz Resûl-i Ekrem Efendimizi, insanların en doğrusu, en dürüstü, en güvenilir olanı, günâh işlemek şöyle dursun en ufak bir günâh işlemeğe meyli dahî olmayan bir ma'sûm, her işini Hakk'ın emriyle gören, her sözünü Hakk'ın ilhâmıyla söyleyen, Allah'dan kendisine gelen vahyi elfâzıyla bildirmekle kalmayıp tatbîkâtı ile de gösteren yüce bir zât-ı akdes olarak bilirsek mes'ele kalmaz.
Listeye geri dön