30 Temmuz 2015 tarihinde yayınlanmıştır.
Vaktiyle Arabistan'da bir nebbaş yani kefen soyucu varmış, bulunduğu beldedeki her ölüye musallat olur, kefenini çalarmış. Açmadık mezar, çalmadık kefen bırakmayan bu nebbaş herkesi yıldırmış, çok bedduâ almış. Birgün o kefen soyucu ölmüş fakat başka bir kefen soyucu zuhûr etmiş. Sonradan zuhûr eden nebbaş önceki gibi sadece kefeni çalmakla kalmaz, bir de ölünün arkasına bir kazık sokarmış. Ondan sonra Araplar arasında "Rahimehullahi nebbâşü'l-evvel" sözü darb-ı mesel olmuş. Yani ''Allah önceki kefen soyucuya rahmet eylesin" demişler.Kethüdâzâde Ârif Efendi, "Bugün de bu darb-ı meselin kullanılacağı bir takım yerler vardır" buyuruyor. Malumunuz Türkçemizde de bu manaya gelen, "Gelen gideni aratır" ve "Beterin beteri vardır" gibi darb-ı meseller vardır ama hiç biri bunun kadar çarpıcı değildir.