24 Mayıs 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Ol Hâlık-ı a'zam, ol İlâh-ı mu'azzam, yedi kat yerlerin ve göklerin sâhibi, bilinen ve bilinmeyen âlemlerin mâliki, cümlemize meded ü inâyet eyleye.
Şu mübârek günde, bizleri tevfîki ile bu mescide cem' etdiği gibi, yarın kıyâmet gününde, nedâmet ânında, sevgili habîbinin sancağı altında cem' eyleyip, şefâ'atine nâil eyleye.
Rûhlarımızı âlî, kalblerimizi sâfî, nefsimizi ıslâh eyleye.
Hulûlü ile müşerref olduğumuz mübârek bayramı cümlemiz hakkında mübârek eyleye.
Elvedâ diyen Ramazân'ı cümlemiz hakkında hoşnûd u râzı eyleye, kıyâmetde cümlemize şefî' eyleye, şikâyetinden emîn eyleye.
Cümlemizi şefâ'at-i Kur`ân'a nâil eyleye.
Bunca tuttuğumuz oruçları, kıldığımız namazları Rabbim kabûl buyurup bizleri mahrûm ve mahzûn etmeyerek cümlemizi memnûn ve mesrûr eyleye.
Nice, nice Ramazânlara yetişip, rızâ-yı ilâhiyyesini tahsîl eden kullar meyânına bizleri idhâl eyleye.
Ölmüşlerimize rahmet, hayatda kalanlarımıza selâmet, hastalarımıza sıhhat, gurbetde bulunanlara vuslat, topraklarımıza bereket ihsân u inâyet eyleye.
Musîbete uğrayanlara sabır ihsân eyleye ve hüzünlerini sürûra tebdîl eyleye.
Hastalara şifâ, derdlilere devâ, borçlu olanlara edâlar nasîb eyleye.
Hânelerimize bereket, kazancımıza vüs'at, evladlarımıza itâ'at nasîb ü mukadder eyleye.
Şekâvetimizi sa'âdete tebdîl ü tağyîr eyleye.
Kötü huylarımızı, çirkin ahlâkımızı, lutfu ile ahlâk-ı Kur`âniyye'ye, ahlâk-ı Ahmediyye'ye tebdîl ü tahvîl eyleye.
Âsîlerimizi ıslâh, günahkâr Ümmet-i Muhammed'i affı ile şâd eyleye.
Gözümüzden perde-i gafleti kaldırıp, gönül evimizi küşâd eyleye.
Gafletle geçirdiğimiz ömrümüzü, hubb-i sivâ ile kirlettiğimiz gönlümüzü, tevhîd nûru ile pürnûr eyleye.
Dîninde dâim, beş vakte kâim olan, âşık-ı sâdıklara, biz âsî ve gâfilleri idhâl eyleye.
Gündüzleri sadâkatde, geceleri tâ'atde olan ehl-i dil ile bizleri âşinâ eyleye.
Fâsıklardan ve fıskdan kaçan sâdıklara, seherlerde uyanık olan âşıklara idhâl eyleye.
Kalbinde îmân, başında akıl ve iz'ân, dilinde tevhîd-i-Kur`ân, aşkınla yanan, dîdesi giryân, ciğeri büryân olan âşık-ı sâdıklara Rabbim fazl u keremi ile bizleri idhâl eyleye.
Nâmerdlere muhtâc, ırz ve iffetimizi târâc olmakdan mahfûz eyleye.
Suçlarımızı âşikâr kılıp, bizleri zâlimlere, kâfirlere oyuncak olmakdan Rabbim hıfz eyleye.
Mukaddesâtımızı zâlimler ayağı altmda pâyimâl olmakdan hıfz u emîn eyleye.
Ey Rabb-ı zü'l-kerem, zü'l-celâli ve'l-ikrâm olan Allah! Ey keremi bol pâdişahlar pâdişahı! Ey kendine el açanı, boş çevirmeyen ulu Allah! İşte kapına geldik, lutfunu bekliyoruz.
Bizleri, bu günlere eriştiren, bu mübârek günde bizleri bu makâmda buluşturan mü'minlerle, muvahhidlerle, âşık-ı sâdıklarla kendi evinde tanıştıran Allah!
Bu mübârek günde, bu mübârek anda ve bu mübârek yerde, bizleri ziyâfet-i ilâhiyyesiyle dilşâd eylediği gibi, yarın kıyâmet gününde sevgili habîbiyle kavuşturup, buluşturup, tanıştırıp Cemâl-i Mustafâ ile müşerref kılıp, O'nun şefâ'atine nâil edip, rahmeti ile cennetine idhâl, matlab-ı a'lâ maksad-ı rânâ olan cemâl-i ilâhîsiyle bizleri mesrûr edip, o gün de bayram eden kullarından eyleye.
Bu mübârek bayram gününde bizlere yemeği, içmeği mübârek kılıp, "Benim emrimle Ramazân-ı mağfiret-nişânda yemediniz, içmediniz, şimdi bu sizlere ziyâfetimdir" diyerek, bizleri nimetine gark eylediği gibi, cennet-i firdevsde ziyâfetde bulunan ve cemâl-i ilâhî ile bayram eden kullarından eyleye.
Dünyâda âhir günümüzde az ağrı ile ölüm korkusu çekmeyerek, mevt acısı duymayarak, îmânını kurtarıp, Rabbimizin "ircı'î" hitâbını duyarak, işiterek emânetini veren sâdıklardan eyleye.
Ramazân-ı Şerîf'de, Habîbinin verdiği müjde ile, günahlardan, isyânlardan anamızdan doğduğumuz gibi pâk oldukdan sonra, bayramda ve bayramdan sonra tekrar masiyet deryâsma düşüp, gadabına uğrayan gâfillerden eylemeye.
Bizleri, dâimâ rızâsını tahsîl eden âşık-ı sâdıklardan ayırmayarak sâlihlerle cem' eyleye.
Tevfiki ile kötü huylarımızı Ahlâk-ı-Kur`âniyye ve Ahlâk-ı Muhammediyye'sine tebdîl ü tahvil eyleye.
Cümle Ümmeti Muhammed'i rahmetine müstağrak eyleye.
Âhir ve âkıbetimizi hayr eyleye.
Dîn ve dünyâmızı mağmûr eyleye.
Dünyâ ve âhiretde bizlere affı ile muamele eyleye.
Bu makâm-ı âlîde bizleri tevfîki ile cem' eylediği gibi, yarın kıyâmet gününde Livâ-yı Hamd altında, civâr-ı Mustafâ'da iskân eyleye.
Âmîn bi hürmeti seyyidi'l-mürselîn.
El-Fâtiha
www.muzafferozak.com