14 Mayıs 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
Ramazân-ı Şerîf hakkındaki şu meşhûr hadîs-i şerîfi hepiniz duymuşsunuzdur ya da okumuşsunuzdur :
إِذَا جَاءَ رَمَضَانُ فُتِّحَتْ أَبْوَابُ الْجَنَّةِ وَغُلِّقَتْ أَبْوَابُ النَّارِ وَصُفِّدَتِ الشَّيَاطِينُ
Ramazan gelince cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kilitlenir, şeytanlar zincirlere vurulur.
Acabâ bu hadîs-i şerîfde bahsedilen "cennet kapılarının açılması", "cehennem kapılarının kilitlenmesi" ve "şeytanların zincire vurulması" ne demekdir? Bunların hikmeti nedir?
- Ramazân-ı Şerîf yapılan hayırların karşılığını kat kat verildiği bir aydır. Allah, bu ayda yapılan her hayra en az bire yetmiş nisbetinde ecir verir. Gerçi cennet amellerin karşılığı değildir, Allah'ın fazl u ihsânı iledir ama cennete girmeye hak kazanmak için mîzândaki dengenin hayır tarafında olması şartdır. Bu itibarla Ramazân-ı Şerîf, cennet kapılarının açıldığı ve cehennem kapılarının kapandığı ay olmuş olur.
- Ramazân-ı Şerîf günâhların affedildiği bir aydır. İhlâs ile bir ay oruç tutan kişinin bayram sabâhında anasından doğduğu gibi tertemiz olacağı müjdelenmişdir. Bu itibarla da Ramazân-ı Şerîf, cennet kapılarının açıldığı ve cehennem kapılarının kapandığı ay olmuş olur.
- Ramazân-ı Şerîf, ibâdetlerin arttığı bir ay olmak münâsebetiyle de cennet kapılarının açıldığı ve cehennem kapılarının kilitlendiği bir aydır. Zîrâ mü'minler bu ayda diğer aylarda yapmadıkları bir çok ibâdetlerle meşgûl olurlar. Meselâ her gece terâvih namâzı kılarlar, gece-gündüz Kur`ân okurlar, mukâbele dinlerler, tesbîh çekerler, fukarâya yardım ederler, zekât verirler, iftar verirler ve sâir hayır işleriyle meşgûl olurlar.
Şeytânların bağlanması mes'elesine gelince;
- Ramazân-ı Şerîf, tevfîk-i sübhânî denilen ilâhî yardımın apaçık tecellî ettiği bir aydır. Ramazân-ı Şerîf'in gelişiyle birlikde gâfil mü'minlerin kalbinde bir uyanış ve hayra doğru bir yöneliş meydana gelir. En günâhkâr mü'minler bile bu ayda kendilerine biraz çeki düzen verirler, meselâ içki içenler Ramazan boyunca içki içmez, namaz kılmayanlar kılmaya başlar. Bu itibarla da Ramazân-ı Şerîf cennet kapılarının açıldığı ve cehennem kapılarının kapandığı bir ay olmuş olur.
- Bilindiği gibi oruç, nefsi gemleyen emsâlsiz bir ibâdetdir. Şeytânın kalblere yol bulması nefsin arzuları ile olduğundan, oruç tutmakla şeytânın yolları da tıkanmış olur. Bu da şeytanların bağlanması demekdir.
- Hadîs-i Şerîf'de "Şeyâtîn/Şeytanlar" kelimesi harf-i ta'rîf ile gelmişdir. Bunun ma'nâsı, şeytanların tamamının değil de bazılarının bağlanması demekdir. Zâten şeytanlar yalnızca görünmeyen varlıklardan olmaz, insan şeytanları da vardır. Ramazân-ı Şerîf de gerek tevfîk-i sübhânî eseri olarak gerek oruç sebebiyle bağlanan şeytanlar cinnilerden olan görünmeyen şeytanlardandır. Halbuki insan şeytanları faaliyetlerine bütün hızlarıyla devâm ederler. Ramazân-ı Şerîf boyunca gördüğümüz bir çok kepâzelikler, rezâletler, zulümler, fitneler ve fesadlar işte hep bu insan şeytanlarının eserleridir.
Savmdır kullarına lutf-i Hudâ
Savme bizzât eder Allah cezâ