6 Mayıs 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
Görüyorsunuz ya, koca bir sene geçdi, Receb, Şa'bân derken, Allah'ın rahmetinin tecellî ettiği, Kur`ân'ın nüzûl ettiği ay olan Ramazan, geldi kapılarımıza dayandı ve gönüllerimiz nûr-i îmân ile tekrar boyandı.
Ne mutlu Ramazân-ı Şerîfin geldiğine sevinen ve Ramazan'ın gelmesiyle ferahlanan kişilere! Resûl-i Ekrem Efendimiz buyurdular ki, "Benim ümmetimden her kim ki Ramazan'ın gelmesiyle ferahlanırsa, Allah onun cesedini yakmayı cehenneme haram kılar".
Bundan evvel de söylemişdik. Receb, şehrullah idi, Şa'bân da şehr-i Muhammed Mustafâ'dır sallallahu aleyhivesellem. Ramazân da, bizlere yani ümmet-i Muhammed'e verilmiş olan bir aydır.
Cenâb-ı Hakk'a inanarak ve tuttuğumuz oruca O'nun vereceği sevâba i'timâd ederek ve i'tikâd-ı tâmm ile oruç tutacak olursak, Peygamberimiz bize şu müjdeyi veriyor. Ramazân'a hürmet edenler bayram sabahı analarından doğduğu gibi tertemiz olacaklardır. Yalnız kul hakkı müstesnâdır.