Reçete Ücreti

27 Şubat 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

Nükte

LATÎFE

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efend Hazretleri buyurdular ki :
Bektâşînin fenâ hâlde karnı ağrıyormuş, ağrıdan iki büklüm olmuş vaziyetde hastahâneye gidiyormuş. Yolda iki mollaya rast gelmiş. "Dede erenler, nereye böyle iki büklüm?" diye sormuş mollalardan biri. "Oğlum, karnımda fecî bir ağrı var, hastahâneye gidiyorum" demiş Bektâşi. "Aman hastahâneye filan gitme!" demiş diğer molla, "hemen Mısır Çarşısına in, biraz davul tozu, biraz minâre gölgesi al, ikisini döv, karıştır, iç. Birebir gelir" demiş. "Şunu bir daha söyle de, deftere yazayım, unuturum belki" demiş Bektâşi. "Mısır Çarşısına in, orada Hacı Hüsnü var, Hacı Hüsnü'den bir az davul tozu, biraz minâre gölgesi al. Karıştır, döv, iç, birebir gelir". Bektâşi bacağını kaldırmış, affedersiniz, "caaaart" diye yellenmiş. Mollalar şaşkın şaşkın bakarken, "Bu, reçete parası" demiş Bektâşi, "eğer tavsiye etdiğiniz ilaçla benim karnımın ağrısı geçerse, dönüşde ikinizin ağzının ortasına yapar, tedavi ücretini de eksiksiz olarak öderim".
ÎZÂH

Zâhirde belki biraz kaba bir hikâye bu ama hakîkatde büyük ibret var bunda. Hep duyuyoruz, bazen de bizzat şâhid oluyoruz, derdine devâ arayan nice hastayı, istismar eden pek çok şarlatan var. Hem parasını alıyorlar hastanın, hem perîşân ediyorlar. Adama kanser teşhîsi konmuş, hem de en tehlikeli cinsinden, "Aman hâ sakın sen doktora gitme, hastahânede tedâvi olma, biz sana bir ot içiririz, hiç bir şeyin kalmaz" diyen soytarılar gördük biz. Bunların çoğu da sofu kılıklı herifler, görünüşde müslüman bunlar. Tabii herkes hikâyedeki Bektaşi gibi uyanık değil, nice safları kandırıyor bu nâmussuzlar. Hem malını hem canını heder ediyorlar.
Listeye geri dön