27 Şubat 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Büyük sôfî Ebû Saîd Ebu'l-Hayr Hazretlerine sormuşlar, "Mürşidsiz bu yolda gidilebilir mi?" demişler, Hazret-i Şeyh buyurmuşlar ki :
Gidilmez. O kişiye bu yolda daha evvel yürümüş tecrübeli birisi lâzım ki bu yolda ona rehber olsun. Bu yolun tehlikelerini ve hüner isteyen yönlerini ona anlatsın. Bu rehber her menzilde ona der ki, "Bu falan menzildir, burada şu kadar ikâmet etmek gerek". Tehlikeli bir yere gelince de, "Aman dikkatli ol" der. Bu yolda tam bir gönül rahatlığıyla mesâfe alarak murâdına erişmesi için tatlı bir dille onu yüreklendirir. Tek başına yola çıkan, Şeytan'ın tuzağına düşer, çöl ortasında bocalar durur, hangi yöne gitmesi gerekdiğini kestiremez. Nitekim Hakk Celle ve A'lâ buyurur, "كَالَّذِي اسْتَهْوَتْهُ الشَّيَاط۪ينُ فِي الْاَرْضِ حَيْرَانَۖ kellezi's-tehvethü'ş-şeyâtînü fi'l-ardı hayrân". Bu yolun esâsı mürşidin fermânına uymakdır. "وَاِنْ تُط۪يعُوهُ تَهْتَدُواۜ ve in tütî'ûhu tehtedû" âyeti bunâ işaretdir. Mürşide uyan, Hakk'a itâat etmiş olur. "مَنْ يُطِعِ الرَّسُولَ فَقَدْ اَطَاعَ اللّٰهَۚ men yutı'ir-resûle fekad etâ'allah". Ümmet için peygamber neyse, cemâat için mürşid odur.