Resûl-i Ekrem Efendimizin Beş İsmi

18 Aralık 2015 tarihinde yayınlanmıştır.

Resulullah
Bu levhada Resûl-i Ekrem Efendimizin isimlerinden beşi yazılmışdır. Bunların hepsi de "ﺣﻤﺪ HAMD" kökünden gelen isimler olup sırasıyla MUHAMMED, MAHMÛD, AHMED, HÂMİD ve HAMÎD isimleridir. Hamd, yüceltmek, övmek, medh ü senâ etmek demekdir. Şîmdi bu isimlerin manâlarına kısaca temâs edelim :

MUHAMMED

Efendimizin en meşhûr ism-i şerîfidir. O'ndan önce hiç kimseye bu isim verilmemişdir. Övülmeye ve medh ü senâya en lâyık, en çok övülen, en çok medh ü senâ edilen demekdir. Övülmeye, medh ü senâ edilmeye değer bütün güzellikleri ve iyilikleri kendinde toplayan zât diye de düşünebiliriz. Kur'ân'da şu dört yerde zikredilmişdir :


وَمَا مُحَمَّدٌ إِلاَّ رَسُولٌ
“Muhammed ancak bir peygamberdir” 
(Âl-i İmrân 3/144)

مَّا كَانَ مُحَمَّدٌ أَبَا أَحَدٍ مِّن رِّجَالِكُمْ وَلَكِن رَّسُولَ اللَّهِ وَخَاتَمَ النَّبِيِّينَ
“Muhammed sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir fakat Allah'ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur” 
(el-Ahzâb 33/40)

وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَآمَنُوا بِمَا نُزِّلَ عَلَى مُحَمَّدٍ وَهُوَ الْحَقُّ مِن رَّبِّهِمْ كَفَّرَ عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَأَصْلَحَ بَالَهُمْ
“Rableri tarafından hak olarak Muhammed’e indirilene inananların günahlarını Allah bağışlamıştır” 
(Muhammed 47/2)

مُّحَمَّدٌ رَّسُولُ اللَّهِ
"Muhammed Allah’ın elçisidir” 
(el-Feth 48/29)  

Efendimizin bu ism-i şerîfleri Kur'ân-ı Kerîm'in kırk yedinci sûresine ad olarak verilmişdir.


MAHMÛD

Bu ism-i şerîfleri de "çokça medhedilmiş, çokça övülmeye lâyık" manâlarına gelir. Kur'ân-ı Kerîm'de bu ism-i şerîflerine işâret, şu âyet-i kerîmededir :


وَمِنَ اللَّيْلِ فَتَهَجَّدْ بِهِ نَافِلَةً لَّكَ عَسَى أَن يَبْعَثَكَ رَبُّكَ مَقَامًا مَّحْمُودًا
Sûre-i İsrâ, Âyet 79

AHMED

Hazret-i Peygamber’in en çok kullanılan ikinci ismidir. Bu isim de kendisinden önce hiç kullanılmamışdır. Bu isim de “HAMD” kökünden türemiş olup “Allah’a herkesden daha daha çok hamd eden yâhud herkesden daha çok övülen, yüceltilen” manâlarına gelmekdedir. Ahmed ismi Kur’ân-ı Kerîm’de bir yerde geçmekde ve bu âyetde, Hazret-i Îsâ’nın İsrâiloğulları’na kendisinden sonra gelecek Ahmed adındaki peygamberi müjdelediği beyân edilmektedir :

وَإِذْ قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ إِنِّي رَسُولُ اللَّهِ إِلَيْكُم مُّصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرَاةِ وَمُبَشِّرًا بِرَسُولٍ يَأْتِي مِن بَعْدِي اسْمُهُ أَحْمَدُ 
(es-Saf 61/6)

HÂMİD

Bu ism-i şerîfin manâsı, "şükreden, hamd eden" demekdir.


HAMÎD

Bu ism-i şerîfin manâsı da, "Çokça övülmeye lâyık" demekdir.


Resûl-i Ekrem Efendimiz, kendisine has beş adının bulunduğunu, bunların Muhammed, Ahmed, Mâhî, Hâşir ve Âkıb olduğunu, bu isimlerin daha önce hiç kullanılmadığını söylemişdir. Bu hadîs meşhûr ve muteber hadîs kitaplarında mevcuddur. Efendimizin üç yüzden ziyâde ism-i şerîfi olduğunu ve bu ism-i şerîfleri üzerine müstakil eserler yazıldığını biliyoruz. O'nun şerefli isimlerini zikretmenin ne derece feyiz, bereket ve rahmete vesîle olduğunu da yukarıdaki levhada yazılı şu hadîs-i şerîfden öğreniyoruz :

Emîrü'l-mü'minîn ve İmâmü'l-müttakîn esedullahi'l-gâlib Alî ibn Ebî Tâlib kerramallahu vecheh ve radıyallahu anh buyurdular ki : 
Resûlullah'dan, sallallahu aleyhi ve sellem, işittim, buyurdular ki, "Her kim ki isimlerimi yazar ve başkasına okur ve onları evinde bulundurursa, o eve belâ ve vebâ uğramaz, maraz ve hastalık ulaşmaz, hased ve kem gözler uzak olur, sihir tesir etmez, o ev yanmakdan, yıkılmakdan korunur. İsimlerim o evde bulunduğu ve okunduğu müddetçe o eve keder, sıkıntı ve fakîrlik uğramaz.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri de şöyle buyururlardı :
Resûl-i Ekrem Efendimizin ismi her nerede hürmetle ve muhabbetle anılırsa orada muhakkak felâh, saâdet ve necât hâsıl olur.
www.muzafferozak.com
Listeye geri dön