Resûl-i Ekrem Efendimizin Öğrettiği Bir Zenginlik Duâsı

3 Nisan 2018 tarihinde yayınlanmıştır.

Dua
Resûl-i Ekrem Efendimizin ashâbına ta'lîm ettiği duâlardan biri de şudur :

‏ اللَّهُمَّ اكْفِنِي بِحَلاَلِكَ عَنْ حَرَامِكَ وَأَغْنِنِي بِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِوَاكَ ‏
Allahümme'kfinî bi helâlike 'an harâmik ve ağninî bi fadlike 'ammen sivâk.
Allahım, ihtiyâcımı helâl ni'metlerinle gider, harâma bulaştırma, lutfunla senden başkasına da muhtâc eyleme.

Bu kısacık duâda bir çok hikmetler vardır. Bu hikmetlere kısaca temâs etmeden önce  mühim bir husûsu îzâh edelim :

Arapça "ﻏﻨﺎ Gınâ", zenginlik ma'nâsına gelir. Aynı kökden gelen "ﻏﻨﻰ Ganî" de, zengin demekdir. Zenginliğin hakîkati, hiç bir şeye muhtâc olmamakdır. Bu yüzden Cenâb-ı Hakk'ın isimlerinden biri de "el-Ganî"dir. Bu ismin insandaki tecellîsine "istiğnâ", bu isme mazhar olan kişilere de "müstağnî" denir. Müstağnî olmak demek, sâhib olduğu şeyle yetinmek, gözü tok olmak, kanâ'atkâr olmak, Hakk'ın taksîmine râzı olmak demekdir. 

Bu kısa îzâhdan sonra hadîs-i şerîfin hikmetlerinden bazılarını beyân edebiliriz :
  • Helâli istemek harâmı reddetmek : Her işin başı helâl lokmadır. Haramdan beslenen kişinin duâsı da ibâdetleri de kabûl olmaz. Üstelik haramdan kazanmak, hem bu dünyâda hem âhiretde insanın başına büyük felâketler getirir. Öyleyse haramdan, zehirli bir yılandan kaçar gibi kaçmak lâzımdır.
  • Az da olsa helâl olan şeylerle yetinmek, kanâ'atkâr olmak : Rızkın ve malın çokluğu insana huzûr ve seâdet getirmez, mühim olan ağız tadıdır. Nice insanlar vardır ki altından tası vardır ama içine kan kusmakdadır. Nice insanlar da vardır ki pek az kazanç ile gül gibi yaşayıp gitmekdedir. Öyleyse Allah'dan çok mal değil hayırlı olanı istemelidir.
  • Her ihtiyâcını sâdece Allah'dan istemek ve Allah'dan başkasına muhtâc olmamayı istemek : Kullardan istemek hem zillet getirir hem de gayretullaha dokunur. Çünkü kendisinden istekde bulunulan kulların ihtiyâcını da Allah vermekdedir. Zîrâ O, "Rabbü'l-âlemîn"dir, "Rezzâk-ı âlem"dir. Öyleyse insan her ihtiyâcını Allah'dan istemeli ve herkesin ve her şeyin her an Allah'a muhtâc olduğunu bilmelidir. 
Bu duâyı bu şuur ve idrâk ile yapan kişi, bi inâyetillahi teâlâ, hiç kimseye muhtâc olmaz, her ihtiyâcı taraf-ı ilâhîden bahşolunur. Üstelik gınâ sâhibi ve kanâ'atkâr olur, hiç bir şeyin eksikliğini de hissetmez.

Asıl zenginlik, gönül zenginliğidir.
Listeye geri dön