10 Ekim 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi buyurdular ki :
Çok ricâ ediyorum ve size hak yolu gösteriyorum. Her sefer söylüyoruz, her dâim söyleyeceğiz, ölünceye kadar söyleyeceğim, Allah bana bu kudreti verdiği müddetçe söyleyeceğim. Resûl-i Ekrem'in ismini işitdiğin vakitde, kalbin titremiyorsa, salavât-ı şerîfe vermiyorsan, cennetin yolunu çokdan unutdun demekdir, rızâyı çokdan geçdin demekdir. Mutlakâ Resûl-i Ekrem'e kalbde muhabbet bulunmalıdır. Yani bir adamın yerden semâya kadar ibâdet ve tâatı olsa, zühdü olsa, içinde muhabbet-i Muhammediyye yoksa reddolunur o. Bir duâda, İsm-i Nebî zikredilirse duâ yerine vâsıl olur. Eğer Resûl-i Ekrem'e salavât okunmazsa, duâ yerine vâsıl olmaz, perdeyi yırtmaz, yakmaz duâ. Onun için Resûl-i Ekrem'e çok muhabbet etmek gerek. Ümmet-i Muhammed'in başına gelen felâketler ve zilletler, Resûl-i Ekrem'den muhabbet kesilmekledir. Biz kesmedik, ordan kesdiler. Biz kesmedik, ordan kesdiler. Biz öyle zannederiz. Meselâ câmiye gelmeyen adam zanneder ki "ben câmiye gelmiyorum". Hayır! Sen câmiye gelmiyorsun değil, sen öyle biliyorsun, seni sokmuyorlar. Evet, böyle, sokmuyorlar.