16 Kasım 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Bir önceki yazımızda demişdik ki, Resûl-i Ekrem Efendimizi rüyâda gören muhakkak O'nu görmüşdür zîrâ şeytan O'nun sûretine giremez. Bununla berâber O'nu her gören ancak kendi isti'dâdı kadar görebilir. İşte bu yüzden, Resûlullah'ın görüldüğü rü'yâların çoğu ta'bîr ve te'vîle muhtâcdır. Bu gibi rü'yâların muhakkak rü'yâ ilminin inceliklerini bilen liyâkat sâhibi bir mu'abbir tarafından ta'bîr edilmesi lâzımdır.
Büyük mürşidlerimizden Kuşadalı İbrâhîm Halvetî Hazretleri bu hususda şöyle buyuruyorlar :
Resûlullah aleyhisselâmı rü'yâda görmek hakâikdendir. Temessül-i şeytân mümteni'dir. Velâkin kendi makâmları ile görünmesine kimse tahammül edemeyeceği için râînin hâline tenezzül buyururlar. Hasbe takvâhu ve nekâvetuhû. Ol dahî ta'bire muhtâcdır.
Hazret'in beyânından da anlıyoruz ki, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz rü'yâlarda, rü'yâyı görenin hâline ve mertebesine göre zuhûr eder. Bu yüzden de O'nun rü'yâda söylediği sözler ve yaptığı işler ekseriyâ te'vîl gerekdirir. Bunu da ancak bu işden anlayan liyâkât sâhibi bir kimse yapabilir.
Diğer mühim bir husus da şudur ki Resûlullah'ı rü'yâsında gören herkes O'nun iltifâtına veya tebşîrâtına mazhar olmaz. Bazı kimseler de O'nun 'itâbıyla ve tehdîdiyle karşılaşır. Bu da şaşılacak bir şey değildir zîrâ O "Beşîr/Müjdeci" olduğu kadar "Nezîr/Uyarıcı"dır da. Rü'yâsında Peygamber Efendimizin, kendisine darıldığını ya da kendisini azarladığını görenler, hemen hâl ve hareketlerini gözden geçirmeli ve kendilerine hemen çeki düzen vermelidirler. Zîrâ Peygamberimizin darıldığı ya da azarladığı bir kimse, O'nun şerî'atına uymuyor, sünnetine tâbi' olmuyor, O'nun rızâsına uygun hareket etmiyor, O'nu üzecek bir şey yapıyor demekdir.
Bir de Peygamberimizin rü'yâda kendilerine hiddetlendiği ve celâl ızhâr ettiği kişiler vardır ki bunlar ekseriyâ iflâh olmazlar. Meselâ Osmanlı pâdişâhlarından Genc Osman'ın meşhûr rü'yâsı böyle bir rü'yâdır. Genc Osman, rü'yâsında, üstünde zırhı ile tahtında oturmuş Kur`ân-ı Kerîm okumakda iken, Resûl-i Ekrem Efendimizin zuhûr ederek, yüzüne kuvvetli bir tokat atttığını ve elinden Kur`ân'ı, sırtından da zırhını alıp, onu tahtından aşağı düşürdüğünü, başındaki tâcın da yerlerde yuvarlandığını görmüş. Bu korkutucu rü'yâ kısa bir süre sonra pâdişâhın tahtından indirilerek fecî bir şekilde katledilmesi ile tahakkuk etmişdir.
Muntazırdır mâh-cemâlin görmeğe 'âşıkların
Gel tulû' et mâh-ı tâbânım Muhammed Mustafâ
Cilvegerdir dâima nakş-ı cemâlin sînede
Hâne-i kalbimde mihmânım Muhammed Mustafâ