Resûlullah'dan Yüz Çeviren Dünyâda da Huzûr Bulamaz
19 Ocak 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
Allah Teâlâ bu âyet-i kerîmede "Her kim ki bizim Muhammedimizden, sallallahu aleyhi vesellem, yüz çevirirse, dünyâ hayâtını ona dar ederiz" buyuruyor.
Aman Efendi! Bir söz söyledin, âyeti tercüme ettin ama bunu benim aklım hiç almadı, idrâkim hiç kavramadı. Çünkü Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemin nübüvvetini kabûl etmeyen milyonlarca insan var. Bunların kimisi zengin, kimisi hükümdâr, kiminin ordusu var, kimisi hükümrân, kimisi şudur, kimisi budur. Evet öyledir ama kalbde safâ olmaz, sadırda refâh olmaz. Allah kimi dilerse onun kalbini İslâm ile şerheder. İslâm, selâmdan gelir. Selâm, Allah'ın esmâsıdır. Selâm, aynı zamanda Hazret-i Muhammed aleyhissalâtü vessselâmın bir ismidir. Kimin kalbinde Allah ve Resûlululllah'ın muhabbeti varsa, o kişi dünyâda safâya erişir. Yani dînlenen dinlenir, dînlenmeyen dinlenmez. Allah'ın ta'rifi üzere, dîn, dîn-i İslâm'dır. "اِنَّ الدّ۪ينَ عِنْدَ اللّٰهِ الْاِسْلَامُ۠ inned dîne indallahil islâm". Yani Allah'ın indinde yegâne dîn, İslâm dînidir. İslâm, Hazret-i Muhammed aleyhissalâtü vesselâma sıkıca sarılmandır ve Resûlullah'ı her şeyinden ziyâde sevmendir. Sevmediğin vakit işi kaybettin demekdir.Etrâfınızdaki insanlara bir bakın. Allah'a ve Peygamber'e itâat etmeyenlerin hep bir darlık içinde olduklarını göreceksiniz. Dikkat edin! Sadece sıradan insanlar değil, dünyânın en zengin, en muktedir insanları bile hep bir darlık ve sıkıntı içindedir. Kimisi servetini kaybetmek korkusuyla uyku uyuyamaz, kimisi makâmını kaybetmek endîşesiyle. Kimisi hastalık korkusuyla doğru dürüst yemek bile yemez, sürekli rejimdedir. Kimisi de ölüm korkusuyla ağır depresyonlara girmişdir doktor doktor dolaşıp derdine devâ arar. Herkes onların sâhib oldukları servete imrenir ama onlar bu servetlerinin hiç hayrını göremezler çünkü ağızlarının tadı, kalblerinin huzûru yokdur. Öyle insanlar vardır ki büyük paralar harcayıp mâlikâneler yaptırmışlardır, yalılar satın almışlardır ama içlerinde oturmaya vakitleri yokdur. Oturdukları vakitlerde de hiç huzûrları ve rahatları yokdur. Öyle insanlar vardır ki, altın tasları vardır ama onlar bu tasların içine kan kusmakdadırlar.
Ey yârelere derde devâ Ahmed ü Mahmûd
Bîçârelere çâre-resâ Ahmed ü Mahmûd
Ey sînelere sadra şifâ Ahmed ü Mahmûd
Ey dîdelere nûr u zıyâ Ahmed ü Mahmûd
Sen sadr-ı risâletde güzîn şâh-ı bekasın
Firdevs-i nübüvvetde mekîn mâh-ı Hudâ'sın