15 Kasım 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Bir kimse, Resûl-i Ekrem Efendimizi rüyâsında görürse, o rüyâ mutlakâ sâdıkdır, doğrudur. Gören kişi muhakkak Resûlullah'ı görmüşdür. Zîrâ Efendimiz, bir hadîs-i şerîfinde, "Beni rüyâsında gören, muhakkak ki beni görmüşdür, şeytân aslâ benim şeklimde görünemez" buyurmuşlardır. Fakat bazıları Resûl-i Ekrem'i aslî sûretiyle ve gerçek şemâili ile görmez. Bu gibi rüyâlar da sâdıkdır, ne var ki bunlar rüyâyı görenin sünnet-i seniyyeye bağlılık husûsunda eksikliğine işâretdir. Meselâ rüyâsında Resûl-i Ekrem Efendimizi sakalsız gören bir kişi gerçekden de O'nu görmüşdür ama O'nun sünnetine uymada eksiklikleri vardır.Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Resûlullah'ı rüyâsında gören, O'nu O'na yakınlığı nisbetinde görür. O'nu kimi genç, kimi ihtiyar, kimi sakallı, kimi de sakalsız görür. Resûlullah Efendimiz bir ayna gibidir, O'na her bakan kendini görür. Meselâ, bir gün Ebû Cehil Peygamberimize gelmiş ve "Yâ Muhammed! Senden daha ekşi yüzlü, senden daha çirkin sözlü bir kimse görmedim" demiş. Peygamberimiz Ebû Cehil'e "Sadakte/ Doğru söyledin" buyurmuşlar. Sonra huzûr-i se'âdete seyyidinâ Ebâ Bekir radıyallahu anh gelmiş ve, "Yâ Resûlallah! Senden daha tatlı sözlü, senden daha güler yüzlü bir kimse görmedim" demiş. Peygamberimiz ona da "Sadakte yâ Ebâ Bekir/Doğru söyledin ey Ebû Bekir" buyurmuşlar. Bunlara şâhid olan ashâb hayretle, "Yâ Resûlallah, Biri sizi zemmetti diğeri ise medhetti. Siz ikisini de tasdîk ettiniz, bu nasıl olur" diye sorunca Efendimiz : "Ben bir mir'ât-ı mücellâyım, bana bakan kendini görür" buyurmuşlardır.