"Resûlullah'ın Mi'râcı Rûhânîdir Bedenî Değildir" Diyenler Hatâ Etmişdir

22 Mart 2020 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
İnsan vücûdu, rûhla cesedin evlenmesiyle meydana gelmişdir. Rûhun aslı arşî yani rûhânî ve ulvî, bedenin de hilkati toprakdır, türâbdır. İkisi berâber evlenmişler, rûhu temsîlen dünyâ âlemine zuhûra gelmişlerdir. Vücûd olmayınca rûh görülmez, rûhun görülmesi vücûdladır. Vücûd ikisinin ictimâından meydana gelmiş, rûh ayrıldığı vakit, cesed toprak oluyor ve korkuluyor, yanına girmeye korkuyoruz, çekiniyoruz. Ölüden korkuyoruz. Onun için rûhla cesedin ictimâına abd denir, kul denir yani insan denir.
Onun için Mi'râc-ı Muhammedî'de, "Resûlullah mi'râcını rûhânî yapmışdır, ceseden gitmemişdir" demeleri hatâdır. "سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى عَبْدِه۪ Sübhânellezî esrâ bi abdihî" âyet-i kerîmesinde, "Noksan sıfatlardan Allah'ı tenzîh ederim, kemâl sıfatlarla muttasıf kılarım". Yani Sübhân, Allah her istediğini yapar ma'nâsına geliyor. Allah abdini gecenin bir nısfında Mescid-i Haram'dan yani Kabetullah'dan aldı ve Kudüs'e ve oradan da maşâllah semâya urûc ettirdi" diyor. Yani burada, bu kelimeden murâd, abdiyyet, vücûdun ve rûhun ictimâı ile abdiyyetdir. Rûh çıkdı mı, vücûd abd sayılmaz, meyyit sayılır.
 Muhammed'den diğer yok vâsıl olmuş "kâbe kavseyn"e
Zümre-i enbiyâdan girmemiş bir ferd mâbeyne
Haremgâh-ı visâle Ahmed'i tenhâ alup Mevlâ
O halvet oldu mahsûs Hazret-i Sultân-ı Kevneyn'e

www.muzafferozak.com

Listeye geri dön