Resûlullah'ın Yüzlerine Bakmayacağı Üç Zümre

10 Kasım 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Gene Resûl-i Ekrem buyurmuş, sultân-ı enbiyâ, enbiyâlar sultânı buyurmuş :
"Üç sınıf kimse, kıyâmet gününde, ne bu âlemde, ne kıyâmet gününde, cemâlimi göremez". 

Bunlar da şunlardır. Âku'l-vâlideyni yani anaya babaya âk olanlar, âsî olanlar, onların haklarını yerne getirmeyenler. Hattâ insanın babası kâfir olsa, onu puthâneye götüremez ama puthâneden sırtına alarak evine getirecekdir. Hakdır, hukûkdur. Annesi fâhişe olsa, onu umumhâneye götüremez ama oradan çıkdığı vakitde, sırtına alıp evine getirecekdir. Annen hayatdaysa ayağının üstünü değil, altını öpeceksin. Çünkü Resûl-i Ekrem buyurdu ki, "Cennet annelerin ayağı altındadır". Âku'l-vâlideyni yani anaya babaya âsî olan, ananın babanın hakkını yrine getirmeyenler, onlara ikrâm etmeyenler, onlara ihsân etmeyenler, onlara güleryüz göstermeyenler, onlar benim cemâlimi görmezler.
"İkinci sınıf, benim sünnetimi terkeden, benim ictimâî ferdî sünnetlerimi terkeden kişilerdir, onlar da benim cemâlimi görmezler".  Uzun bir mütalaa lâzım burada fakat vakit dar olduğundan dolayı geçiyoruz böyle, kısa keseceğim. 
Çünkü Resûl-i Ekrem mal mülk bırakmadı. Kitâbullah'ı bırakdı ve sünneti ve itretini bırakdı. Allah'ın kitâbı Kur`ân-ı Kerîm bir kanat, Sünnet-i Resûl bir kanatdır, kim takarsa uçar, yükselir, yücelir. Allah'a yücelir, yükselir. Kitâbullah'ı bırakan ve Sünent-i Resûl'ü ve İtret-i Muhammedî'yi terk edenler helâke mahkûmdurlar. Kim olursa olsun. 

Mala güvenme, elinden hemen çıkar gider. Güzelliğine güvenme, yüzünde bir çıban çıkar, sabaha kadar güzelliğin mahv u perîşân olur. Ufak bir ateş her şeyi yakabilir. İşte Kitâb'a ve Sünnet'e kim tutunduysa, onlar saâdetle, selâmetle Allah'a varırlar ki Allah onlardan râzı, onlar da Allah'dan râzı olur ve cemâl-i Muhammed Mustafâ'yı görürler ve şefâatine nâil olurlar. 
Üçüncü sınıf, Resûlullah'ın cemâlini görmeyecek olanlar, Resûl-i Ekrem'in ismini işitdiği vakitde Resûl-i Ekrem'e salavât okumazlar. Yani Resûlullah'ı sevmezler. Sevseler salât okumaları lâzımdır. Sevgilisinin ismi zikrediliyor, onun hiç aldırdığı yokdur. Öyleyse onun muhabbeti yalancılıkdan başka bir şey değildir. İnsan bir insana aşk-ı mecâzî ile, platonik aşkla âşık oluyor, aşk-ı mecâzî ile sevdiği kimsenin ismi anıldığı vakitde vücûdları titreyen, tüyleri diken diken olan kişi, ki olması lâzım, Resûl-i Ekrem'i seven, Hazret-i Muhammed'in ismini işidir de vücûdu diken diken olmazsa, O'nun ismine hiç kıymet vermezse bu âşık mıdır? Peygamber'i seviyor mu o kimse? Elbet ki cemâl-i Muhammed Mustafâ'dan dûr olur, göremez Peygamber'in cemâlini. 
Yakın bir zamanda, semâlar yarılır, yıldızlar dökülür, güneş dürülür. Sen büyük kıyâmeti gözleme. Senin güneşin dürülecek, senin gözün kapanacakdır. Senin kıyâmetin kopdu demekdir. Onu söylüyorum, ondan bahsediyorum. O korkulu günde mesûd olmak istiyorsan, Resûl-i Ekrem'î sev, O'nun ismini işitdiğin vakitde, salât ü selâm oku, sünnetine riâyetkâr ol, iki cihânda azîz ol, cemâl-i Muhammed'le müşerref ol.

Yâ Rab, gönlümüzden sivânın muhabbetini al, gönlümüzü aşkınla ve aşk-ı habîbinle, Resûl-i Ekrem'in muhabbetiyle tezyîn et Yâ Rabbi. Manâ âleminde cemâl-i Muhammed'le bizleri müşerref kıl. Öyle olduğu gibi, bîdâr iken de bizi Muhammed Mustafâ ile buluşdur. Ve kıyâmet gününde O'nun sancağı altında, Livâ-yı Hamd altında bizleri cem et. Âmîn, âmîn, âmîn, bi hürmeti seyyidi'l-mürselîn, bi hürmeti demi'l-Huseyn. 

Vallâhu yed'û ilâ dâri's-selâm ve yehdî men yeşâû ilâ sırâtın müstakîm.
 www.muzafferozak.com

Listeye geri dön