2 Ekim 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Hazret-i Mevlânâ'ya kırk yıl hizmet etme şerefine nâil olan ve bu yakınlık sâyesinde onun menâkıbını kaleme alanların öncüsü olan Mecdüddîn Ferîdûn bin Ahmed Sipehsâlâr'ın bu eseri kısaca Risâle-i Sipehsâlâr diye bilinir. Eser, hem Hazret-i Mevlânâ'nın hem de bazı yakınlarının menkıbelerini ihtivâ eder. Eserin kıymeti, bizzat Hazret-i Mevlânâ'yı görmüş, uzun yıllar O'nun yakınında bulunmuş bir zât tarafından yazılmış olmasından ileri gelir. Nitekim bu eser, sonradan yazılan menâkıbların hepsine kaynak olmuşdur. Eser, Hazret-i Mevlânâ'yı hemen hemen bütün yönleri ile ve son derece gerçekçi bir şekilde tanıtmakdadır.
Üç bölümden oluşan eserin ilk bölümü Hazret-i Mevlânâ'nın babası Sultânü'l-ulemâ Bahâeddin Veled Hazretlerine, ikinci ve en geniş bölümü Hazret-i Mevlânâ'ya, üçüncü bölümü ise Hazret-i Mevlânâ'nın dostlarına ve ondan sonra makâmına geçen çelebilere ayrılmışdır.
Hazret-i Mevlânâ hakkındaki bölümün bazı fasılları şunlardır :
- Mücâhede ve Riyâzetleri
- Orucu ve Açlığı
- Namazı
- Takvası ve Verâ'ı
- Cezbeleri, Aşkı ve Vecdi
- Sekr ve İstiğrâkı
- Semâ'ı
- Şiiri
- Kerâmetleri
Fasılların çoğu bir kaç sayfadan ibâretdir ve her husus son derece berrak bir şekilde ifâde edilmiş ve Mesnevî-i Şerîf'den alınan beyitlerle de teyid edilmişdir.
Eser Türkçeye bir kaç defa tercüme edilmişdir. İlk tercüme ve neşirler ricâl-i mevleviyyeden Ahmed Avni Konuk Bey ve Midhat Bahârî Bey tarafından 1912 senesinde Arap harfleriyle yapılmışdır. Ahmed Avni Konuk Bey'in tercümesi uzun yıllar sonra Tahir Galip Seratlı tarafından "Hz. Mevlânâ'dan Görüp İşittiklerim" başlığıyla latin harfleriyle de yayınlanmışdır. Üçüncü bir tercüme ve neşir "Mevlânâ ve Etrafındakiler" başlığı ile Tahsin Yazıcı tarafından yapılmışdır. Fakîr, eseri bu tercümeden okudum. Bu tercümede tatmîn olmadığım yerlerde Ahmed Avni Konuk Bey'in Arap harfleriyle neşredilen tercümesine bakarak tereddüdlerimi giderdim.
Menâkıblar, hele menâkıbı yazılan zâtı iyi tanıyan kişiler tarafından yazılmışsa, çok kıymetlidir. Zîrâ bir kimseyi tanımanın iki yolu vardır. Biri, o kişinin eserlerini okumak diğeri ise o kişinin yaşayışını öğrenmekdir. Merâk ettiğimiz bir zâtın eserlerini okumak daha çok o kişinin ilmi ve irfanı hakkında bir fikir verir, şahsiyyeti ve yaşayışı hakkında pek fikir vermez. O zâtın menâkıbını okumak yani yaşayışını öğrenmek ise o kişiyi yakînen tanımamızı sağlar. Hazret-i Mevlânâ'yı yakînen tanımak isteyenlerin öncelikle bu eseri okumalarını harâretle tavsiye ederim.
Künh-i 'aşka muktedâdır Hazret-i Molla-yı Rûm
Nûr-i Hakk'dan rûşenâdır Hazret-i Molla-yı Rûm
Kemâl ender kemâlâtı hüveydâ kenz-i 'irfândır
Nutku ilhâm-ı Hudâ'dır Hazret-i Molla-yı Rûm