13 Nisan 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Riyâdır rûz u şeb çün kârım ey dost
Anınçün dinmez âh u zârım ey dost
Velî zâhirde tâc u hırka-pûşem
Belimde gizlidir zünnârım ey dost
Me'ârifdir me'ânîdir dilimde
Dilimde dünyâdır efkârım ey dost
Selâmım almayaydın belki bilsen
Duyaydın gizlice esrârım ey dost
Beni her tâ'atinden gâfil eyler
Elinden nefsimin nâçârım ey dost
Senin 'âsîlere lutfun öküşdür
Benim nûr eyle yârın nârım ey dost
Budur Seyyid Nizâmoğlu ümîdin
Günâhım setr ede Settârım ey dost
Seyyid Nizâmoğlu Seyyid Seyfullah
Kuddise Sırruh
ÎZÂH
Nasîhatın böylesi, kâmil mürşidlere mahsûsdur. Onlar, muhâtablarının ayıplarını ortaya çıkarmazlar, "sen şöylesin, sen böylesin" diyerek insanın yüzüne karşı itâbda veyâ ihtarda bulunmazlar. O ayıplar, o kusurlar, o günahlar sanki kendilerinde varmış gibi konuşurlar. Yani halka ayna tutarlar ve böyle ârifâne bir usûl ile halkı irşâd ederler.