22 Ekim 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri bir hutbelerinde kibir, kîn, ucub, hased, hubb-i mâl, hubb-i câh gibi kalb marazlarından bahsederlerken buyurdular ki :
Îmânın kalbe girmesi için, kalbden bu sıfatların çıkması lâzım. Geçen hafta anlatmışdım size. Birincisi, kibir. Kibri atacaksın kalbinden, çıkaracaksın. Hepsinin sırlarını bir mikdar size söyledim, birer mikdar yani hepsini anlatmadım. Kalbde bulunan ucubu, ibâdete güvenmeyi, riyâyı gösterişi atacaksın. Ekserî nâs gösterişdedir. Görsünler, bilsinler diye. Birçok adam câmiye gelir, kendisini namazda gösterir ki halk ona itimâd etsin de halkı dolandırsın diye. Hepsi bunların, kâffeten âmme, ehl-i nârdır. Çünkü bir ibâdet bir kimseyi Allah'a yaklaşdırmıyorsa, meselâ namaz seni kötülüklerden korumuyorsa, Allah'a yaklaşdırmaz. Belki seni Allah'dan uzaklaşdırır. Namazı kıldığın vakitde hakkıyla Allah'ın emirlerine riâyet edeceksin. Namaza lâyık bir kul olacaksın yani. Yoksa sôfî elbisesi giymişsin, sakal koyvermişsin, bıyığını düzeltmişsin, saçını uzatmışsın, pantalon giymişsin, şalvar giymişsin filan, kişi içi insan olmayınca, Kur`ân boyasıyla boyanmayınca, insan olmaz. Belki bu kıyâfetiyle halkı aldatır ki mürâîdir. Mürâîlikde yani gösterişçilikde şirk-i hafî vardır. Ekserî nâs da bu derde mübtelâ olmuşdur. Bu manevî derde yani. Gösteriş, göstermek için. "Nereden böyle?". "Câmiden geliyorum". Tesbîhi elinde taşıyor. Misvağını meydana çıkarıyor. Ona sofu desinler diye. Kullar sana ne derlerse desinler. Bana herkes iyi demiş, ben kötü bir kişiymişim, Allah yanında iyi olmam. Kullar bana kötü demişler, Hakk katında ben iyiymişim, kulların kötü demesiyle ben kötü olmam. Onun için herkesin müftüsü kalbindedir.
Efendi Hazretleri diğer bir hutbelerinde yine kalbi kötü sıfatlardan arındırmakdan bahsederlerken buyurdular ki :
Birincisi kîndi. İkincisi kibirdi. Üçüncüsü riyâ, mürâîlik, riyâkârlık. Kendisini halka sofu göstermek, ibâdetli göstermek. Fakat aslında öyle değil. Hîlekâr, sahtekâr. Tesbîhini, namazını, haccını, halkı soymak için âlet olarak kullanan kişidir. Mürâî. Allah'a inancı yokdur onun. Kullar ona cömert desinler diye, kullar ona sofu desinler diye, kullar ona hacı desinler diye. Riyâda şirk-i hafî vardır. En büyük suçlardan bir tânesi budur. Şirk-i hafî demek yani Allahu Teâlâ'yı tevhîd ederiz, Allah'ı şirkden berî kılarız, mürâî olan kişiler, müşrikdir, şirk-i hafî vardır riyâda.
www.muzafferozak.com