Rûhun Mertebeleri

8 Temmuz 2024 tarihinde yayınlanmıştır.

Ruh

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretlerine Amerika'daki bir sohbetlerinde dinleyicilerden biri sordu, "İslâm'a göre hayvanların ve bitkilerin rûhu var mıdır?" dedi. Efendi Hazretleri "Tabii, tabii. Hattâ cemâdâtın da rûhu vardır" buyurdular. Soruyu soran kişi, "O zaman rûhu olan bir hayvanı öldürmek mahzurlu olmaz mı?" diye sorunca, Efendi Hazretleri şöyle buyurdular :

Olmaz. Çünkü Allah diyor ki, "Ey Benî Âdem, bütün mahlûkâtı senin için halk etdim, seni kendim için halk etdim. Cennetler, cehennemler, dünyâ ve uhrâ, nehirler ve dağlar ve ağaçlar, yıldızlar, şems, kamer, bunların hepsi insanlar için halk olunmuşdur. 

Soruyu soran kişi, "Öyleyse hayvanların ve bitkilerin rûhları Allah'a iâde edilecek cinsden değil, öyle mi?" deyince Efendi Hazretleri şöyle buyurdular :

İnsana kalb oluyor, sıfat değiştiriyor. Meselâ marulu, eti yiyor insanoğlu, bunlar onun cesedine kalb oluyor. Yani istihâle geçirip insan oluyor. Nasıl kâinâtda otlar var, ağaçlar var, insanın da tüyleri var. Bak, çekince acıyor. İşte bak, otun rûhu olduğunu gösteriyor. Otlar ve ağaçlar kürrenin kılları gibidir. 

Rûhların makâmâtına gelince. Rûh-i cemâdî kemikler, rûh-i şecerî kıllar, rûh-i hayvânî et ve kan, makâmları bunlardır. Sonra rûh-i insânînin makâmı kalb, rûh-i sultânînin makâmı kalbin ortasındaki nokta, fuâd, ordadır makâmı. Bir de rûh-i sır var. O ne vücûdun dâhilinde, ne hâricinde, ona mekân ittihaz olmaz. O, Allahu Sübhânehû ve Teâlâ'nın Hayy esmâsının tecelliyâtıdır. 

Rûhların makâmlarını gösterdik vücûd ikliminde, bunu nasıl isbât edeceğiz? Şimdi ona soruyorum. Baş o mu onun mu? Kol o mu onun mu? Ayak o mu onun mu? Beden o mu onun mu? Bir cevâb vereceğiz. Hepsi toplandığı vakitde ben oluyorum derse, öldüğü vakitde aynı cesedle  durduğu hâlde halk niçin ondan kaçıyor? Demek ki değil. Demek ki bunlar rûha binek oluyor. Binek kısmı toprakdan yani şecerâtdan ve cemâdâtdan, hayvânâtdan nüvesini yaptırıyor Allah ve o bineğin üzerine rûhu bindiriyor. Onun için insan cesedliyken "abd" kelimesi kullanılır, "kul" denir. Rûh vücûddan ayrıldığı vakitde, vücûd cansız oluyor, rûh görünmüyor. Rûhun görünmesi için ampul lâzım, ampul de sağlam olacak.

Soruyu soran kişi, "Bütün rûhlar Allah'a mı gider?" diye sorunca, Efendi Hazretleri buyurdular ki :

Âlî olursa, makâm-ı ulvîye çıkar, Hakk''a gider. Eğer hayvâniyyetde kalırsa, o vakit, berzahda, budiyyetde kalır. Yani ıslâh-ı nefs ederse, Allah'la mülâkat yapar. Islâh-ı nefs etmezse o vakit budiyyetde kalır. Biri kurbiyyetde, bir budiyyetde. 
www.muzafferozak.com

Listeye geri dön