Rüyâda Abdülhamid Han'ın Kabe Kapısını Açması

Meşâyihden Seyyid Süleyman Efendi anlatıyor :

Muharrir-i âciz, bir gece âlem-i menâmda kendimi harem-i Kabe'de gördüm. Mescid-i Haram kâmilen halk ile dolu ve iğne atılsa yere düşmez tabirine mâsadak bir hâlde idi. Ben Bâb-ı Selâm ile Kabe-i Muazzamanın kapısı arasında bulunuyordum. O sırada "Halîfe geliyor!" diye nidâ olundu. Nâs iki tarafa çekilerek, Bâb-ı Selâm'dan Bâb-ı Kabe'ye kadar bir yol açıldı. Ben de "Acaba gelen halîfe kimdir?" diye merakla bekliyordum. O esnâda Bâb-ı Selâm'dan o zaman câlis-i serîr-i saltanat olan cennetmekân Abdülhamid Sânî Hazretleri girdi. Sağ elinde bir anahtar vardı. Geri çekilmek sûretiyle vücûda getirdikleri yoldan yürüyerek Kabe-i Muazzama kapısı önüne geldi. Elindeki anahtarla Bâb-ı Şerîf-i Beyt'i küşâd eyledikden sonra arkasına dönerek, halka hitâben, "İşte kapıyı açdım, siz de ziyâret ediniz" dedi. Uyandım ve sultân-ı müşrâünileyhin bütün âlem-i islâma Kabe-i Muazzama'nın teshîl-i ziyâreti emrinde bir büyük hizmetde bulunacaklarıyla tabir etdim. Bir müddet sonra, Hicaz Demiryolunun inşâsı için irâde sâdır oldu ve yol yapıldı. Mezkûr rüyâ bu sûretle zâhir oldu.