Rüyâdaki Tevhîd Dersi
1 Ağustos 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Demişdim ya Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri rüyâlara sık sık girer, pek çok kişi O'nu rüyâsında görür diye, işte şimdi yine O'nun göründüğü bir rüyâdan bahsedeceğim. Seneler evvel dervîşândan birisi rüyâsında Hazret'i görmüş, ki bu arkadaş, kendisine yetişmiş değildir, O'nun sohbetinde bulunmuş değildir. Dervîşlerden müteşekkil bir topluluğa hitâben şöyle seslenmiş Hazret : "Tehdîd etmeyin! Tevhîd edin! Tehdîd etmeyin! Tevhîd edin!".
Peki ne anlayacağız bu rüyâdan?
Bir düşünün, tehdîd kime karşı yapılır? Düşmana, muârıza, rakîbe karşı değil mi? İnsan hiç dostunu, arkadaşını, sevdiğini tehdîd eder mi? Etmez. Peki mü'min, mü'minin düşmanı olabilir mi? Cenâb-ı Hakk, "إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ inneme'l mü'minûne ihvetün" yani "Mü'minler kardeşdir" buyuruyor, kardeş kardeşe düşmanlık yapar mı, kardeş kardeşin aleyhinde bulunur mu, onun kötülüğünü ister mi? Buna imkân yokdur. Halbuki bakıyoruz, en sofusundan en fâsıkına, en âliminden en câhiline, herkes birbirine düşman, birbirinin aleyhinde, birbirini tenkid ediyor, birbiriyle mücâdele ediyor. En acâibi de tarîkat ehliyim diyenlerin bu hatâya düşmesi. Halbuki ehl-i tarîkin, tevhîdi herkesden daha iyi bilmesi îcâb eder, değil mü'minlere, muvahhidlere kötü nazarla bakmak, yetmiş iki milleti bir görmesi, bütün insanlara hoş nazarla bakması lâzım gelir. Öyle anlaşılıyor ki, bunlar, tevhîdin manâsından bî-haber, tevhîdin lezzetinden bî-nasîb, tevhîdin hakîkatinden pek uzaklar. İşte Efendi Hazretlerinin, "Tehdîd etmeyin! Tevhîd edin!" buyurmasının hikmeti budur.