23 Temmuz 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri anlatmışlardı :
Bir sabah namazdan çıkdım, kahveye geldim, oturdum. Bir adam geldi, yanıma sokuldu, fakat adamı tanımıyorum hiç. Bana bir çay söyledi, "Efendi'ye bir çay getir" dedi. Bunun altında bir şey var dedim ben, çay ısmarlayınca. Ağzımıza bir zeytin koydu, gâliba fıçıyı dayayacak arkaya dedik, dur bakalım. Çayı içerken, "Efendim, ben bir rüyâ gördüm, size onu arz edeceğim" dedi. Ama korkudan adamın eli ayağı titiriyor, yüzü de sararmış. "Nedir, anlat bakalım" dedim. "Bu gece rüyâmda benim karnım delindi, karnımdan büyük bir yılan çıkdı dışarıya" dedi. "Sen çayı ikile, çayı iki tâne yap" dedim. Korkuyor ama kendisi. "Sen bir çay daha söyle bakayım bana" dedim. "Peki" dedi bir çay daha söyledi. "O çay, evvelki, ahbablık içindi, bu çayı rüyâ için içeceğim" dedim. "Senin eline büyük bir mîrâs geçecek, arâzi, ceddinden kalma. O mîrâsa âid bu rüyâ, muvaffak olaaksın" dedim. "Yâhu sen nereden biliyorsun? Edirne'de arâziler var, kağıtları yanımda" dedi ve çıkardı cebinden evrakları gösterdi. "Sen anlatdın bana, sen söyledin" dedim.
www.muzafferozak.com