Sabır Perdesi

3 Temmuz 2018 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Diyor ki Bayezid Bestâmî Hazretleri, Hazret-i Eyyûb aleyhisselâmı görmüş manâda, "Yâ Nebiyyallah" demiş, "nasıl oldu da böyle şikâyet etdin" demiş. "rabbî ennî messeniye'd-durru ente erhamü'r-râhimîn". Demiş ki Hazret-i Eyyûb aleyhisselâm, "Allah bana belâ verdi ben sabretdim, Allah bana belâ verdi ben sabretdim, Allah ban belâ verdi ben sabredince, belâ, Allah ile benim aramda bir dağ oldu. İmkânı yok cenâb-ı Hakk'a mülâkat edemeyeceğiz. Sabretdikçe ortaya bir perde geliyor. Onun için ne yapdım, perdeyi çâk etdim, yırtdım, 'Rabbî, ey benim Allahım, innî messeniye'd-durr, bana zara erişdi, ente erhamü'r-râhimîn, sen merhametlilerin merhametlisisin' dedim, Allah'a sığındım" demiş. 
Efendi Hazretlerinin bu menkıbe ile işâret ettiği sabır perdesi, tasavvufun en incelikli mes'elelerinden birisidir. Aslında Eyyûb aleyhisselâmın başına gelen belâlara sabretmesinde ve bunlardan kurtulmak için Allah'a duâ etmemesinde şaşılacak bir hâl yokdur. Zîrâ velâyetin şartı, rızâ ve teslîmiyyetdir. Hakk'dan gelen belâlara râzı olmayıp şikâyet etmek, avâmın yani sıradan insanların işidir. Öyleyse asıl şaşılacak olan, Eyyûb aleyhisselâmın sabrı bırakıp şikâyete ve duâya başlamasıdır. Bayezid Bestâmî Hazretlerinin hayretinin sebebi de budur.

www.muzafferozak.com

Listeye geri dön