1 Ekim 2016 tarihinde yayınlanmıştır.
Vâveylâ Der Musîbet-i Âl-i Abâ
1
Yine geldi meded mâh-ı Muharrem
Gözümden hûn rîzân olacak dem
Yine bir yâre açdı çerh-i gaddâr
Bu yanık sîneme yok ana merhem
Muhammed ümmeti kân ağlamaz mı
Garîk-i hûn ola mahdûm-i a’zam
Neden lâyık bu rütbe cevre hâşâ
Dü çeşm-i Mustafâ sıbteyn-i ekrem
Muhibb-i hânedân-ı ehl-i hakîkat
Bu günde nûş iderler su yerine semm
Bu günde kasd idüp Âl-i Abâ'ya
Yezîd ibn-i sefîh ehl-i cehennem
Değildir âdemi ol bed** kim
Bu zulmü irtikâb eyler mi âdem
Ne cür'et ile bilmem kahbe hınzîr
Hüseyn'i eyledi bu rütbe dil-gîr
2
O şâhı sûretâ itdi mükedder
Nihâl-i kaddini hâke berâber
Hakîkatde cüdâ itmişdi ammâ
Gürûh-ı evliyâya tâc-ı ber-ser
İki gül goncasıdır Mustafâ’nın
İmâm-ı evliyâ evlâd-ı Hayder
Hakâret zann idüp sûretde hınzîr
Şeh-i ehl-i semâya çekdi hançer
Müslümânlık idermiş iddiâ hayf
Bu günden sonra ol mel’ûn-i ebter
Yarın dîvân-ı Hakk'da seyr iderler
O kanlı kâfiri hep ehl-i mahşer
İki dünyâda da Bârî teâlâ
Anı Gebr u Yehûd'a itdi rüsvâ
3
Delîl ü rehber istersen Hudâ’ya
Yüzün sür hâkipâ-yı Murtazâ’ya
Alup ey dil o rûz-i *********
Hemân ağla Şehîd-i Kerbelâ'ya
Virüp Zeynü’l-ibâd'ın nûr-ı vechi
Cihânda zîneti arz u semâya
Muhammed Mehdî ile ihtidâ et
Ki bunlar oldu serdâr etkiyâya
Kibâr-ı dîn idüp ma'sûmları Hak
Müşâbih her birisi enbiyâya
Der-i isnâ 'aşerden gayrı bâba
Gider mi ehl-i bâtın ilticâya
Demâdem 'arz-ı hâcât eyle ey dil
Cenâb-ı Fâtımâ Hayru’n-nisâya
İlâhî eyle yarın rûz-ı mahşer
Penâhım Zevce-i Sâkî-i Kevser
4
Bu kemter bendene eyle inâyet
Meded ey Hazret-i Şâh-ı velâyet
Yeter yandık yeter sûz-i firâka
Yetişe âb-ı Kevser ile himmet
Terahhüm itmeyüp bir seng-dil-hîz
Hüseyn’e itdi bu rütbe ihânet
Der-i vâlâsına mensûb olanlar
Olurlar mazhar-ı feyz-i kerâmet
Şehîd-i Kerbelâ mahdûm-i zî-şân
Susuz nûş eyledi câm-ı şehâdet
Ol dem mâu'l-hayâtı zulmete gark
Anınçün eylemişdir Rabb-i İzzet
Ne kâfir rû-siyeh bir bî-amândur
Yezîd'in âl ü a’vânına la’net
Yeter küfrüne bürhân bu mesâib
Cehennemde ola yâ Rab mu'azzeb
5
Bu vîrân hâneyi zann itme ma’mûr
Değil cây-ı meserret olma mesrûr
Harâb olmuşdu vakt-i Kerbelâ'da
Olur mu köhne dünyâ gayrı ma’mûr
Hemân evsâf-ı Âl-i Beyt'e ömrüm
Cihânda tâ-be-mahşer ola mahsûr
Bu kara yüzlü Leylâ’yı İlâhî
Der-i isnâ 'aşerden eyleme dûr
Melâz-ı melceim Âl-i Abâ kıl
O dem ısyân ile oldukça mahşûr
Ola her bir nefesde bin tahiyyât
Hudâ şehîdlerin itdikçe pür-nûr
Bağışla cürmümü hayrü’l-Betûl'e
Gözümden nûr-ı vechin itme mestûr
'Usâta 'âdeti lutf u 'atâdır
Şefî'im Bint-i Mahbûb-i Hudâ'dır