23 Nisan 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Meşhûr seyyâh İbn Battuta anlatıyor :
Dimyat'da Kalenderiyye tâifesinin önderi Şeyh Cemaleddîn Sâvî'nin de tekkesi vardır. Bu cemâatden olanlar, sakallarını ve kaşlarını tıraş ederler. Benim vardığım sırada zâviyede Şeyh Fetih Tekrûrî oturuyordu. Şeyh Cemaleddîn'in sakallarını ve kaşlarını tıraş etmesinin sebebi şöyle anlatılır.
Şeyh Efendi çok yakışıklı ve gösterişli olduğu için Sâve'li bir kadın ona âşık olur. Kadın Şeyh'e ara sıra mektûb gönderir, bazen de önüne çıkar ve işveli işveli bakışlarla onu davet eder. Fakat Şeyh ona hiç yüz vermez. Kadın, Şeyh Efendi'yi kendisine meftûn edemeyince başka bir çâre düşünür ve bir kocakarıyı ona gönderir. Bu yaşlı kadın mescide giden yol üzerinde bulunan bir evin karşısında, elinde mühürlü bir mektûbla Şeyh'in önüne çıkar ve "Efendim, okuma biliyor musunuz?" diye sorar. Şeyh'den evet cevâbını alınca, "Bu mektûbu bana oğlum gönderdi, lütfen okur musunuz çok ricâ ediyorum" der. Şeyh, "Peki" deyip mektûbu açınca kocakarı der ki, "Oğlumun karısı şu anda evin avlusunda bekliyor. Mektûbu evin iki kapısı arasında okumak lutfunda bulunursanız o da işitir" der. Şeyh bunu da kabûl eder ve eve yürür, iki kapı arasına girer. O esnâda kocakarı hemen kapıyı kapatır ve sürgüler. O fettan kadın, yardımcılarıyla beraber Şeyh'i sımsıkı kucaklayıp eve sokar ve kötü niyetini ortaya koyar. Şeyh bakar ki bu ahlâksız kadından kurtuluş yok, şöyle der, "Nasıl arzu edersen öyle yapmaya hazırım ama önce bana helâyı göster". Kadın helâyı gösterir. Şeyh bir mikdar suyla içeri girer. Yanındaki usturayla hemen sakalını hem kaşını tıraş eder ve öylece kadının karşısına çıkar. Kadın Şeyh'i böyle acâib ve çirkin bir vaziyetde görünce arzusunu kaybeder, onu azarlayarak evden kovar. Hakk Teâlâ bu şekilde Şeyh'i lekelenmekden korumuşdur.
İşte, Cemaleddîn Efendi bu hâdiseden sonra aynı vaziyetde kaldığı gibi onun tarîkine girenler de geleneği sürdürerek başlarını, sakallarını ve kaşlarını tıraş ederler.