Sakın Mürâî Olma!

Tavuk üç kuruşluk bir yumurta için gıt gıt gıdaaak diye bağırarak koca mahalleyi ayağa kaldırır, halbuki cins bir at milyonluk bir tay doğururken sesi bile çıkmaz.

Nalbant yüz paralık bir nal için dan dun pat küt diye ortalığı velveleye verir, halbuki kuyumcu milyonluk bir mücevher için çıt pıt çıt pıt diye kimsenin duyamayacağı ufak sesler çıkartır.

Riyâkârlığa lüzûm yok. Sakın mürâî olma! Ne yaparsan yap ihlâs ile yap, Allah rızâsı için yap! Kullar öyle demiş böyle demiş hiç umûrunda olmasın. Allah katında sen neysen osun. Eğer sen Allah katında iyi isen isterse herkes sana kötü desin, ziyânı yok! Eğer Allah katında kötü isen, isterse herkes sana iyi desin, ne faydası var?

İhlâs mes'elesi çok mühimdir. Çünkü riyâda şirk-i hafî vardır. Melekler hiç durmadan amellerimizi yazarlar fakat hangi amel ihlaslıdır hangisi riyâ ile yapılmışdır bilemezler. Meleklerin görevi sadece yazmakdır. Yarın kıyâmet gününde amel defterleri ortaya döküldüğünde Cenâb-ı Hakk riyâ ile yapılan amelleri birer birer reddedecek. 

Meselâ bir kimse namaz kılmış, melekler de onu yazmışlar fakat gösteriş için kıldığından Cenâb-ı Hakk şöyle buyuracak : "Sen bu namazı kullar görsün, beğensin sana ne sofu adam desinler diye kılmışdın, onlar da gördüler, beğendiler, sana sofu dediler, sen nasîbini onlardan aldın, bugün bizden bir nasîbin yokdur"

Meselâ bir kimse zekât ya da sadaka vermiş, melekler de kuruşu kuruşuna yazmışlar fakat riyâ ile verdiği için Cenâb-ı Hakk şöyle buyuracak : "Sen verdiğini benim rızâm için değil, gösteriş için vermişdin, onlar da sana ne cömert adam dediler, böylece nasîbini onlardan almış oldun, bugün senin bizden bir nasîbin yokdur"

Öyleyse her işini dâimâ Allah için yap!