8 Mart 2015 tarihinde yayınlanmıştır.
Abdüsselâm İbn Meşîş Kuddise Sırruh Hazretlerinin ilâhî bir ilhâm ile tertîb ettiği bu benzersiz salât, yüzyıllardır ehl-i tarîk tarafından hem okunmuş hem de üzerinde pek çok tefekkür edilerek defalarca şerhedilmişdir. Bu salât, tasavvufun en mühim meselelerinden tevhîd, ehadiyyet, vahdâniyyet gibi tarifi zor kavramları o derece vecîz bir dille ifâde ediyor ki hayret etmemek mümkün değil. Yukarıda Arapça metnini, aşağıda da okunuşunu ve iddiâsız bir tercümesini bulacağınız bu salâtın ma'nâlarını anlayabilmek için muhakkak şerhlerini okumak lâzımdır. Bu ihtiyacı gidermek maksadıyla, bizim çok istifâde ettiğimiz, İsmail Hakkı Bursevî Hazretlerinin şerhini sizlerle paylaşmak istiyoruz. Aşağıdaki bağlantıdan erişeceğiniz dosyada eseri hem orijinal diliyle hem de sâdeleştirilmiş hâliyle bulacaksınız.
Şerh-i Salât-ı Meşîşiyye
OKUNUŞU
Eûzübillâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm.
Bismillâhi’r-rahmâni’r-rahîm.
Allahümme salli alâ men minhü’n-şekkati’l-esraru ve’l-felekati’l-envâru ve fîhi’r-tekati’l-hakâiku.
Ve tenezzelet ulûmü âdeme fea’ceze’l-halâıka ve lehû tezâeleti’l-fühûmü.
Felem yudrikhü minnâ sâbikun velâ lâhikun.
Feriyâzu’l-melekûti bi-zehri cemâlihi mûnikatün.
Ve hıyâzu’l-ceberûti bi-feyzi envârihi mütedeffikatün.
Vela şey’e illâ vehüve bihi menûtun.
İz levle’l-vâsitatü lezehebe kemâ kîle’l-mevsûtu.
Salâten telîku bike minke ileyhi kemâ hüve ehlühü.
Allahümme innehû sirruke’l-câmiu’d-dâllu aleyke.
Ve hicâbüke’l-a’zemu’l-kâimu leke beyne yedeyke.
Allahümme’l-hıknî bi-nesebihî ve hakkıknî bi-hasebihi.
Ve arrifnî iyyâhü ma’rifeten eslemü bihâ min mevâridi’l-cehli ve ekrau bihâ min mevâridi’l-fazli.
Vahmilnî alâ sebîlihi ilâ hazretike hamlen mahfûfen binusretike.
Vakzif bî ale’l-bâtıli fe’edmeguhû.
Ve zücce bî fî bihâri’l-ehadiyyeti.
Venşulnî min evhâli’d-tevhîdi ve ağriknî fî ayni bahri’l-vahdeti hatta lâ erâ velâ esmea velâ ecide velâ uhisse illâ bihâ.
Vec’ali’l-hicâbe’l-a’zeme hayâte rûhî ve rûhahû sirra hakîkatî ve hakîkatehü câmia avâlimî bi-tahkîkı’l-hakkı’l-evveli.
Yâ Evvelü, Yâ Âhiru, Yâ Zâhiru, Yâ Bâtınü.
İsme’ nidâî bimâ semi’te bihî nidâe abdike Zekeriyyâ.
Vensurnî bike leke ve eyyidnî bike leke vecma’ beynî ve beynike ve hul beynî ve beyne gayrike.
Allâh, Allâh, Allâh.
İnnellezî feraza aleyke’l-Kur’âne lerâdduke ilâ meâd.
Rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi’ lenâ min emrinâ reşedâ. (3 kere okunacak)
İnnallâhe ve melâiketehû yüsallûne ale’n-nebiyyi yâ eyyühellezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ.
MEÂLİ
Ey Rabbim! Bütün sırların kendisinden zuhûr ettiği, bütün nûrların kendisinden saçıldığı ve bütün hakikatlerin kendisinde toplandığı zâta salât et.
Ki Âdemoğlunun tüm ilimleri O'na indirilmişdir ve böylece mahlûkâtı âciz bırakdı ve idrâkler âciz kaldı.
Öyle ki ne geçmişte ne de gelecekte kendisini hakkıyla idrâk edebilecek kimse yoktur.
Melekût bahçeleri, O'nun cemâlinin çiçeği ile şenlenmişdir.
Ceberût havuzları, O'nun nûrlarının feyzi ile fışkırmışdır.
Hiçbir şey yoktur ki ona bağlı olmasın.
Zîrâ aracı olmasaydı, mevcûdiyeti aracıya bağlı olan giderdi.
Senin şânına lâyık bir salât ile, onun da ehli olduğu bir salâtla ona salât ediver.
Ey Rabbim! Muhakkak O, her şeyi içinde barındıran, sana delâlet eden sırrındır.
Senin katında, senin için duran en büyük perdendir.
Ey Rabbim beni, O'nun nesebine dâhil eyle ve O'nun şerefinin hakîkatine vâkıf eyle.
Bana O'nu öyle bildir ki, cehâlet yollarından selâmette olayım.
Fazlın geleceği yerlerden vâsıtasız olarak o salavât ile içeyim.
Onun yolu üzerine sana kulluk etme yükünü yardımınla bana yükle.
Beni bâtılın üzerine fırlat tâ ki bâtılı ortadan kaldırayım.
Beni ehadiyyet denizlerinde yüzdür.
Beni tevhîdin çamurlarından süratle çıkar ve vahdet denizinin hakîkatine öyle bir gark eyle ki yalnız onunla göreyim, duyayım, bulayım, idrâk edeyim.
En büyük hicâbı (Resûlullah'ı), rûhumun hayâtı ve O'nun rûhunu, hakîkatimin sırrı ve "Hakkı'l Evvel" hakkı için O'nun hakîkatini, âlemlerimi kuşatıcı kıl.
Ey Evvel! Ey Âhir! Ey Zâhir! Ey Bâtın!
Kulun Zekeriyyâ'nın duâsını kabul ettiğin gibi benim duâmı da kabûl et.
Bana seninle ve senin için yardım eyle ve beni seninle ve senin için destekle ve beni seninle berâber kıl ve senden gayrisi ile aramı ayır.
Allah! Allah! Allah!
Her halde sana o Kur'ân'ı farz kılan, elbette ki seni bir meâda kadar geri getirecekdir.
Ey rabbimiz, bizlere katından rahmet ihsân eyle ve bizim için işimizden bir muvaffakiyet hazırla.