8 Aralık 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Cenâb-ı Hakk, İslâm'ı beş şey üzerine binâ kılmışdır. Bunu hepimiz biliyoruz. En başda Kelime-i Şehâdet gelir. "Eşhedü", "tanıklık ederim" demekdir. Şehâdet yani tanıklık, görülen şey için olur. Konuştuğum söze çok dikkat buyur! Dikkat et! Görülene tanıklık edilir, görülmeyen şeye tanıklık edilmez.
"Eşhedü", Ben şehâdet ederim, "en lâ ilâhe illallah", Allah'dan gayrı ibâdete lâyık hiç bir ilâh yokdur. Allah'ın istediği de evvelâ budur yani şirkden berî olmakdır. Hakk, bir, şerîki nazîri yok, evveli âhiri yok, Evvel O, Âhir O, mekândan münezzeh. Cenâb-ı Hakk Celle ve Tekaddes Hazretleri, mekânların mekânıdır yani "küllü şey'in muhît"dir, her şeyi ihâta eden O'dur. İşte 99 esmâsıyla, 1001 esmâsıyla bizlere kendisini bildirmişdir. Kudretini de gözünle görüyorsun. Evvelâ kendi vücûdunu gör, nasıl halk olunduğuna bak, âyât-ı enfüsiyyeni oku. Bu sana kâfî gelecekdir.
Tabii görmenin ve görülmenin bazı şartları vardır. Meselâ pek yakın olan görünmez, pek uzak olan da görünmez. Eğer sana çok yakın olduğu için âyât-ı enfüsiyyeyi göremiyorsan, o zaman âyât-ı âfâkiyyeyi oku, meselâ semâvâta bak, gökler yıldızlarla nasıl süslenmiş. Hepsi nasıl bir intizâm ve hesâb üzere yaradılmış.
Burada "eşekk" bildiğimiz hayvan değil "çok şübheli" ma'nâsınadır. Eğer bununla eşeği kasdedersek, o hayvan yarın mahkem-i kübrâda insânı da'vâ eder de mahkûm ettirir. "Yâ Rabbi, bu adam bir kâfiri bana teşbîh etti, sen beni eşek yaptın, üzerime peygamberler bindi, ben peygamberler taşıdım. Eşek olduğuma hiç i'tirâz etmedim, beni niye bir kâfire teşbîh etti" der ve mahkemeyi kazanır. O "eşekk", çok şübheli ve vesveseli demekdir. Kalbinden şübheyi gider. Safâya er. Sağlam bir îmâna mâlik ol. Allah'a gözünle görmüş gibi inan. Her ne kadar sen Allah'ı görmesen de Allah seni görmekdedir.
Halbuki, "فَأَيْنَمَا تُوَلُّواْ فَثَمَّ وَجْهُ اللّهِ fe eynemâ tuvellû fe semme vechullah"dır. Yani nereye dönersek Hakk'a bakarız ama bakmak başka, görmek başkadır. Nereye dönsen, Hakk'ın cemâline dönersin. Yakın bir zamanda da inşâallah, Cenâb-ı Hakk, o cemâl-i bâ-kemâl-i ilâhiyyesini herkesin isti'dâdına göre bizlere gösterecekdir. Tabii bu sözümüz âşıklar içindir. Âşık olmayan, Allah'ı görmüş ya da görmemiş onun için farketmez. Kimisi cennetde kaldı, kimisi rıdvâna gitti, kimisi firdevsde bulundu, kimisi de cemâle gitti. Âşıklar cemâle gitmişlerdir. Aşkın ne olduğunu bilenler, cemâlullahı görmek için, bu sözden rûhlarını Allah'a teslîm edebilirler.