Şehbâz-ı Cenâb-ı Zü'l-Celâlest semâ'
Ferrâş-ı kulûb-i ehl-i hâlest semâ'
Der mezheb-i münkirân harâmest semâ'
Der mezheb-i âşıkân helâlest semâ'
ÎZÂH
Hakkıyla yapılan semâ', insanı Hakk'a götüren bir vâsıtadır. Semâ' padişahların avda kullandıkları doğan kuşuna benzer. Nasıl ki padişaha avı doğan getiriyorsa, insanı da Hakk'a semâ' götürür.
Yine gerçek semâ', kalbdeki kötü sıfatları ve mâsivâ kirlerini temizleyen bir süpürge gibidir. Hiç şübhe yok ki, zikrullah nefsi tezkiye ve kalbi tasfiye eder. Eğer zikir cehren ve coşkuyla yapılırsa tesiri daha da kuvvetlenir. Semâ'da vecd vardır, vecd hâlinde insanın kalbinde Hakk'dan gayrı bir şey bulunmaz.
Semâ'ın ne demek olduğunu bilmeyenler, ondaki lezzeti tatmayanlar, onu reddederler, hattâ haram kabul ederler. Halbuki âşıklar nezdinde semâ', pek makbûl bir ibâdetdir.