16 Ocak 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Seherde bülbülün gördüm yatağın
Gülün sâyesine kurmuş otağın
Umar yâre vere cânı metâ'ın
Zihî şûrîde vü bîçâre bülbül
Kokusundan gülün mestâne düşmüş
Firâk ü hasret odu başdan aşmış
Ki cûş edüp gönül deryâsı taşmış
Zihî şûrîde vü bîçâre bülbül
Gehî ağlar gehi ebyâta başlar
Gehî mecnûn olup başını taşlar
Gehî dağlar gezüp sahrâda kışlar
Zihî şûrîde vü bîçâre bülbül
Gehî hâmûş olup gayrıya bakmaz
Ki gülden gayrıya hiç gönlü akmaz
Girüben halvete taşraya çıkmaz
Zihî şûrîde vü bîçâre bülbül
Atar türlü belâya kendözünü
Bilemez ne dürür kendözünü
Murâdı bu ki göre dost yüzünü
Zihî şûrîde vü bîçâre bülbül
Sanır bu resm ile irer visâle
Yüreğin eyleyüben pâre pâre
Buluşmamış meğer bir ehl-i hâle
Zihî şûrîde vü bîçâre bülbül
İşit Üftâde’nin bülbül sözünü
Gülün bûyinde mahv eyler özünü
Dilersen kim göresin dost yüzünü
Zihî şûrîde vü bîçâre bülbül
Muhyiddîn Üftâde
Kuddise Sırruh