Şems-i Tebrîzî Hazretlerinin Tarifiyle Tevhîd

Tevhîd, her şeyin Allah'a âid olduğunu ve Allah'dan olduğunu ve her şeyin Allah ile kâim olduğunu ve yine Allah'a döneceğini bilmekdir.

Her şeyin Allah'a âid olduğu, "لِلّٰهِ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا ف۪يهِنَّۜ  / Göklerin ve yerin ve bunların içinde bulunanların hepsi Allah'ındır" âyetiyle, her şeyin Allah'dan olduğu, "وَمَا بِكُمْ مِنْ نِعْمَةٍ فَمِنَ  اللّٰهِۜ Sizdeki nimetlerin hepsi Allah'dandır" ve "'قُلْ كُلٌّ مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ De ki, her şey Allah'dandır" âyetleriyle, her şeyin Hakk ile kâim olduğu "وَمِنْ اٰيَاتِه۪ٓ اَنْ تَقُومَ السَّمَٓاءُ وَالْاَرْضُ بِاَمْرِه۪ۜ Yerin ve göğün Allah'ın emriyle kâim olması O'nun delîllerindendir" âyetiyle, her şeyin Allah'a döndüğü, "وَاِلَى اللّٰهِ تُرْجَعُ الْاُمُورُ۟ Bütün işler Allah'a döner" ve "وَاِلَيْهِ يُرْجَعُ الْاَمْرُ كُلُّهُ Her iş Allah'a döner" ve "وَاِلَيْهِ الْمَص۪يرُ sonunda dönüş O'nadır" âyetleriyle sâbitdir. 

Kim kendisinin hâdis olduğunu bilirse, Rabbinin kadîmliğini bilir, kim kendi varlığını cefâ bilirse, Rabbini vefâ ile bilir, kim kendisini hatâ ile bilirse, Rabbini 'atâ ile bilir ve tanır.