Senin Âşıkların Kılmaz Nazar Firdevs-i A'lâ'ya

29 Aralık 2015 tarihinde yayınlanmıştır.

Aşık Paşa

NUTK-İ ŞERÎF

Senin 'âşıkların kılmaz nazar "firdevs-i a'lâ"ya
Ne hûrîden haber söyler ne meyleyler "musaffâ"ya

Nukûş-i mâsivâllahdan geçirmez bunları 'aşkın
Komuşlar bunca sevdâyı ulaşmışlar bu sevdâya

Rumûz-i "kâbe kavseyn"in ne mi'râc u ne vahdetdir
Ki "sübhânellezî esrâ" beyân düşmüş bu "isrâ"ya

Eğer şol Vâhib-i i'tâ cemâlin ka'besin bulsa
Yıkardı beytü'l asnâmı ne rağbet deyr-i dünyâya

Eger nasrânî ger tersâ cemâlin pertevin görse
Ki secde kılmaya hergîz Menât ü Lât ü Uzzâ'ya

"Ene'l Hakk" kıblesin bulmuş yüzünü Hakk'a döndürmüş
Şerâb-ı lem-yezel içmiş bakın Mansûr-i şeydâya

Eger deryâ-yı 'aşkından ki katre nûş ide sâlik
Hemândem cümle kevneyni verir târâc u yağmâya

Sorarsan 'ÂŞIK'ın hâlini zâhid kendiden sorgıl
Fenâ bahrine garkolmuş karışmış katre deryâya

Gel ey miskîn gözün yum sen cemâl-i mâsivâllahdan
Bugün gör bunda dîdârın ne hâcet va'd-i ferdâya

Âşık Paşa
Kuddise Sırruh

LUGATÇE VE AÇIKLAMALAR

Firdevs-i a'lâ : Cennetin bir derecesi (Sûre-i Müminun âyet 11 ve Sûre-i Kehf âyet 107

Musaffâ : Sûre-i Muhammed'in 15. âyetindeki "ve enhârun min aselin musaffâ"ya atıfdır
Nukûş : Nakışlar
Mâsivâ : Allah'dan gayrı herşey
Rumûz : İşâret, sembol
Kâbe kavseyn : Mi'râc-ı Nebî hakkındaki Sûre-i Necm'in 9. âyetinde "fe kâne kâbe kavseyni ev ednâ" ya atıfdır
Sübhânellezî esrâ : Bu elfâz ile başlayan Sûre-i İsrâ'nın ilk âyetine atıfdır
Beytü'l asnâm : Puthâne (burada Allah'dan başka kalbe sokulanlar demekdir)
Deyr-i dünyâ : Dünyâ manastırı
Nasrânî : Hristiyan
Tersâ : Hristiyan
Pertev : Parlaklık, ışık
Hergiz : Aslâ
Ene'l Hakk : Hallâc-ı Mansûr Hazretlerinden sâdır olan, "Ben Hakkım" meâlindeki meşhûr söz
Şerâb-ı lem-yezel : Ölümsüzlük iksîri
Katre : Damla
Nûş Etmek : İçmek
Hemândem : O anda, derhal
Târâc : Yağma
Garkolmuş : Batmış
Fenâ bahri : Yokluk denizi (Fenâfillah mertebesi için kullanılan bir tabirdir)
Dîdâr : Yüz, çehre (Burada rü'yetullah kasdedilmekdedir)
Va'd-i ferdâ : Başka bir zaman

NAĞME-İ AŞK

Âşık Paşa'nın zengin mazmunlarla ve âyet-i kerîmelere atıflarla ve telmihlerle bezenmiş bu ârifâne nutku üzerine bağlanan enfes bir de beste var. Bu eseri  tanımamıza vesîle olan zât meşhûr Hâfız Kâni Karaca'dır. Hâfız Kâni Karaca merhûm eseri Nuri Halil Poyraz Bey'den meşk ettiğini, Nuri Halil Bey'in eserin bestekârı olarak Hacı Ârif Bey'i zikrettiğini halbuki diğer bir hocasından öğrendiğine göre Hacı Ârif Bey'in hiç durak bestelemediğini, yani bu bestenin Hacı Arif Bey'e âit olamayacağını ifâde ediyor. Kâni Karaca için bu eserin bir başka ehemmiyeti de Mesud Cemil Bey'in huzûrunda okuduğu ilk eserin bu olması imiş. 
Arşivimizde Kâni Karaca'nın bu Durak'ı okuduğu birden fazla kayıt var. Biz sizler için bunlardan ikisini yayınladık. Bu nutk-i şerîf, ne hikmetse sonradan Yûnus Emre Hazretlerine atf edilmişdir. Kâni Karaca merhûmun son beyitde "Gel ey miskîn" olması gereken yeri "Gel ey Yûnus" diye okumasının sebebi de budur.

Muzaffer Efendi · Senin Âşıkların Kılmaz Nazar Firdevs-i A'lâya - Hicaz Durak - Kani Karaca
Muzaffer Efendi · Senin Âşıkların Kılmaz Nazar Firdevs-i A'lâya - Hicaz Durak - Kani Karaca
Listeye geri dön