Maşrıķ-ı 'aķl u hüner olmuş iken şark-ı kadîm
Şimdi ol kıt'ayı bir kûşe-i vîrân eyler
Gıbta-bahşâ-yı İrem eyleyerek bir ciheti
Nice ma'mûreyi de hâk ile yeksân eyler
Câ-nişîn-i şeref-i 'izz ü refâh olmuş iken
Rumeli halkını en sonra perîşân eyler
Üç buçuk düşmen-i bed-hûyu muzaffer ederek
Koca bir sultânın tahtını lerzân eyler
Satvet ü kahr ile meşhûr-ı cihân ordumuzu
Bir iki gülle-i düşmenle hirâsân eyler
Viyana burcuna fer vermiş iken bayraġımız
Şimdi ol bayrağı âmâde-i hüsrân eyler
Orduyu böyle Selânik'de silah atmayarak
Hedef-i hande eder suhre-i Yunân eyler
Nazar-ı merhametin düşmeyecek mi yâ Rab
Hâk-i zilletdeki eytâma ki efgân eyler
'Arşı pür-lerziş eder âh-ı hazîn-i 'ismet
Öyle bir âh ki nâmûsuna nisvân eyler
'Asr-ı âsâr-ı temeddün denilirdi 'asra
Ne içün sözlerini Avrupa nisyân eyler
Medeniyyet denilen dilber-i fettân bir gün
Bütün 'Osmanlıları keyfine kurbân eyler
Müntebih olmadı hâlâ yine millet acırım
Her ne eylerse bize bizdeki 'udvân eyler
Dâhili böyle 'adâvet olacaķ mı dâim
Hâlimiz dostu değil düşmeni giryân eyler
Acı Allahım acı hâline 'Osmanlıların
Bu gidiş yoksa bizi hâk ile yeksân eyler
Abdülazîz Mecdî Tolun
Kuddise Sırruh