Serçenin Avcıya Verdiği Ders

18 Aralık 2019 tarihinde yayınlanmıştır.

Nasihat
Avcının biri tuzak kurarak bir serçe yakalamış. Avcı serçeyi eline alır almaz kuş dile gelmiş ve demiş ki :
Bugüne kadar ne sığırlar ne koyunlar yedin, yediklerin yetmedi mi, doymadın mı da benim bir lokmacık etime hevesleniyorsun? Onlar seni doyurmadıysa ben ne yapabilirim ki? Haydi bırak beni.
Avcı hem serçenin dile gelmesine hem de söylediklerine şaşırmış kalmış. Serçe, konuşmasına devam etmiş ve demiş ki :
Eğer beni bırakırsan sana üç altın öğüt vereceğim. Bir lokmacık kuş etini mi tercih ediyorsun, yoksa ömrün boyunca faydasını göreceğin paha biçilmez üç öğüdü mü? İyi düşün ve karar ver.
Avcı düşünmüş ve kararını vermiş, "Peki seni bırakacağım. Neymiş bakalım bana vereceğin o öğütler?" demiş. Serçe, "Bir şartım var ama" demiş, "Öğüdün birini elindeyken, ikincisini karşıdaki damın üzerinde, üçüncüsünü ise şu ağacın dalında söyleyeceğim" demiş. Avcı serçenin şartını da kabul edince serçe ilk öğüdünü vermiş :
Sana birinci nasîhatim şu ki, olmayacak bir şey duyarsan, söyleyen kim olursa olsun, sakın inanma!
Avcı ikinci öğüdü de alabilmek için avucunu açıp, kuşu bırakmış. Serçe pırrr diye uçarak karşıdaki evin damına konmuş ve oradan seslenerek ikinci öğüdünü de vermiş :
Olana bitene sakın üzülme. Kaçırdığın fırsatların arkasından kederlenme. Yaşadığın anın kıymetini bil, vaktini sakın pişmanlıkla geçirme! Meselâ benim karnımda paha biçilmez iki inci tânesi vardı, her birinin ağırlığı yirmi miskaldi ama sen onları elinden kaçırdın.
Avcı "Eyvahlar olsun! Ben ne yapdım!" diye sızlanmaya ve kuşu serbest bırakdığı için dövünmeye başlayınca serçe demiş ki :
Yâhu az önce ben sana ne söyledim? "Kaçırdığın şey için dövünme, pişmanlıkla vaktini geçirme!" demedim mi? Üstelik ilk öğüdümü de hemen unutmuşsun. "Kim söylerse söylesin, olmayacak bir şeye inanma!" demedim mi?. Benim ağırlığım iki miskal gelmezken, nasıl olur da yirmi miskallik iki inci karnıma sığar? 
Avcının aklı başına gelip de "Şu üçüncü öğüdünü de söyle bâri" deyince serçe ilerdeki ağacın yüksek dallarından birine konmuş ve : "A akılsız! İlk ikisini tuttun mu ki üçüncüsünü bekliyorsun" demiş ve uçarak gözden kaybolmuş. Avcı da şaşkın şaşkın arkasından bakakalmış.

Bir göz ki anın olmaya 'ibret nazarında
Ol düşmanıdır sâhibinin baş üzerinde 
Kulak ki öğüt almaya her dinlediğinden
Akıt ana kurşunu hemen sen deliğinden
Listeye geri dön