8 Temmuz 2017 tarihinde yayınlanmıştır.
![]() |
Kul hel yestevîllezîne ya’lemûne vellezîne lâ ya’lemûn De ki, hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Sûre-i Zümer, Âyet 9 |
Cümle hukemâ ve muhakkikîn, "Kötülüğü öğren ama onu işlemek için değil, ondan kaçınmak için" buyurmuşlardır...Kişi şarapla şerbetin farkını bilmezse şerbet diye şarabı içer de, haberi bile olmaz...
Bir düğün salonunda oturuyorduk. Aramızda sofu ve fakat sofu olduğu kadar da câhil bir müslüman vardı. O zavallı, kendisine ikrâm edilen likörü şerbet zannederek içti ve bu iş o kadar çabuk oldu ki, hiç birimiz kendisini îkâz edip önlemeğe fırsat bulamadık. Eğer o zât, içtiği şeyin alkollü bir içki olduğunu bilmiş olsaydı, hiç şüphesiz kendisine dünyâları verseler, onu ağzına sürmez ve içmezdi. Sonra o zâtı yanıma çağırarak içtiğinin ne olduğunu sorduğum zaman, boynunu bükerek "Bilmem, tatlı bir şeydi" cevâbını verdi. Kendisine, içtiği şeyin mâhiyeti hakkında bilgi verince de, rengi soldu, dudakları titremeğe başladı. Büyük bir ızdırabla yerinden fırladı ve içtiğini kusarak çıkardı...
Neyin helâl neyin haram olduğunu ayırd edemeyenler, hangi işlerin haram, hangi işlerin sevap veya mübah olduğunu bilmeyenler, hak ile bâtılı, hayır ile şerri kesin olarak sezemeyenler, her zaman bu gibi hatâlara düşebilirler. Meselâ ömründe hiç şarap görmemiş olan bir insan, şarabı şerbet diye içebilir. Hayatında hiç domuz eti görmemiş olan, sığır eti diye domuz etini yiyebilir. İşte "Kötülüğü öğren ama onu işlemek için değil, ondan kaçınmak için" sözü bunun için söylenmişdir...