Ecrâm-ı felek levh u kalem mest-i nigâhın
Dîdârına müştâk ulu Yezdân diye sevdim
Mahşerde nebîler bile senden meded ister
Gül yüzlü melekler sana hayrân diye sevdim
Aşkınla buhurdân gibi tütmekde kalbim
Sensiz bana cennet bile zindân diye sevdim
Tâ arşa çıkar her gece âşıkların âhı
Âsîlere lutfun yüce fermân diye sevdim
Doğ kalbime bir lâhzacık ey nûr-i dilâra
Sevdânı gönül derdine dermân diye sevdim
Bülbül de senin bağrı yanık âşık-ı zârın
Feryâdı bütün âteş-i sûzan diye sevdim
Hûriler ezelden beri şeydâ-yı cemâlin
Yanmışdı sana Yûsuf-i Ken'ân diye sevdim
Evlâd-ı ayâlden geçerek ravzana geldim
Ahlâkını medh etmede Kur'ân diye sevdim
Kıtmîrinim ey şâh-ı rusul kovma kapından
Âlemlere rahmet dedi Rahmân diye sevdim
Ârifleri mest eyler iken mevlid-i pâkin
Hep nûrlara gark olmada vicdân diye sevdim