Şeybân-ı Râî Hazretlerinin İki Allâmenin Sorularına Verdiği Cevaplar

11 Aralık 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Ehlullah
Geçtiğimiz günlerde ulemâ ile ehlullah arasındaki farkı beyân etmek üzere arkaarkaya birkaç yazı yazmış ve o yazıların birinde İmâm Şâfîi gibi bir allâmenin nasıl olup da Şeybân-ı Râî gibi okum yazma bile bilmeyen bir ümmînin önünde diz çöktüğünü anlatmış idik. Bu yazımızda da Şeybân-ı Râî Hazretleri ile İmâm Şâfii ve İmâm Ahmed bin Hanbel rahimehumullah hazerâtı arasında geçen bir konuşmayı nakledeceğiz.

İmâm Şâfii Hazretleri ile İmâm Ahmed çok yakın arkadaşlarmış. Bir gün ikisi birlikte bir yere giderken Şeybân-ı Râî Hazretlerine rast gelmişler. İmâm Ahmed bin Hanbel, İmâm Şâfii'ye, "Haydi Hazret'e bir şeyler soralım da istifâde edelim" demiş. İmâm Şâfii Hazretleri, Şeybân-ı Râî Hazretlerini mürşid bellediği ve kendisine çok hürmet ettiği için çekinerek "Hazret'i rahatsız etmeyelim" dediyse de arkadaşı ısrâr edince "Peki öyleyse" demiş ve Hazret'in yanına gitmişler. Aralarında şu konuşma geçmiş :
Yâ Şeyh! Zekât kaçda kaçdır?
Size göre mi bize göre mi?
Hiç Allah'ın emrinde size göre bize göre olur mu?
Olur tabii...Size göre kırkda birini vermek, bize göre hepsini vermekdir.
Yâ Şeyh! Namazda hangi hatâlar secde-i sehvi gerektirir?
Size göre mi bize göre mi?
Aman Efendim! Kişiye göre değişir mi bu? 
Elbette...Size göre vâcibin terk ve te'hîrinden ve farzın te'hîrinden lâzım gelir.  Bize ise farzı te'hîr eder, vâcibi terk veyâ te'hîr edersek namazı bir daha kılarız. 
Yâ Şeyh! Guslü îcâb ettiren şeyler nelerdir? 
Size göre mi bize göre mi? 
Yâ Şeyh! Hiç guslün size göre si bize göresi olur mu? 
Olur tabii...Size göre gusül, cinsî münâsebet ve diğer bildiğiniz sebeblerle îcâb eder, bizim guslümüz ise Allah'ı unutursak bozulur.
Yâ Şeyh! Bir kimse, bir vakit namazını kaçırsa fakat beş vakitten hangisini kaçırdığını hatırlayamasa, hangi vakti kazâ etmelidir?
Size göre mi bize göre mi?
Bunun da mı bize göresi size göresi var?
Var tabii...Size göre zann-ı gâlibine göre hareket eder. Bize göre beş vakti de kazâ etmelidir çünkü hangi namazı kaçırdığını hatırlayamayan kimse, kıldığı namazları da gafletle kılmış demekdir. Gafletle kılınan namaz, namaz değildir.
Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Ümmî demek câhil demek değildir. Ümmî, ilmi hocadan veya kitaplardan tahsîl etmeyip bizzat Allah'dan alan kimseye derler. Ümmîlerin başı da Resûl-i Ekrem Efendimizdir. Âdem aleyhisselâm da ilk ümmîdir çünkü kendisinden önce yaradılmış bir insan yokdur ki ondan ilim öğrensin. Âdem aleyhisselâm hakkındaki "وَعَلَّمَ آدَمَ الأَسْمَاء كُلَّهَا "âyet-i kerîmesi buna işâretdir.
www.muzafferozak.com

Listeye geri dön