Muzaffer Efendi Hazretleri "Allah'ın ni'meti de nikbeti de hep insan elinden olduğu gibi, aşk da insanlara insan elinden sunulur" buyururlardı. Bu insan kimi zaman, aşk-ı mecâzî ile sevilen bir kişi olabileceği gibi, kimi zaman da sâkî-i aşk-ı ilâhî olan bir mürşid-i kâmildir. Efendi Hazretleri, mürşid elinden şarâb-ı aşkı nûş edenlerin en kestirme yoldan Hakk'a vuslat edeceklerini şöyle beyân buyururlardı :
Şeyh sâkîdir, dervîş kadehdir, aşk da şarabdır. O kadeh, o sâkî elinden doldurulur. Bu, kısa yoldur. Bazen aşk, başka elle de sunulabilir ama bu, yolun kısasıdır.
Ehlullah hazerâtının nutk-i şerîflerinde sık sık karşımıza çıkan şarâb/mey/bâde, kadeh-peymâne/câm, sâkî veya bu ma'nâlara gelen kelimeler hep aşk-ı ilâhînin remzleridir.