10 Kasım 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Ey Hakk yoluna sülûk ederek Hakk rızâsını taleb eden âşıklar!
Sizleri, kulun mi'râcı olan namazdan, oruçdan, haccdan, ibâdet ve zikirden men' edenlerin, bizzat şeytan olduğunu ve Şeytan'ın ordusundan dalâletde kalmış ve halkı dalâlete sürüklemekle görevlendirilmiş bir İblis yardakçısı bulunduğunu sakın aklınızdan çıkarmayınız.Dikkat edilirse, bu gibiler zekâtı ve sadakayı men' etmezler, yalnız namazı, orucu ve haccı men' ederler. Sebebi gâyet açıkdır. Zekâtdan ve sadakadan kendileri faydalanırlar ve saf mü'minleri aldatıp kandırarak habîs nefislerini besletirler, mülevves vücûdlarını kabirde kurtlara, böceklere, yılan ve çıyanlara ziyâfete hazırlamak için semizleşdirirler.
Hakîkî Hakk da'vetçilerine, nefs ile mücâdele ve mücâhede ederek halkı Hakk'a yönelten âşık, sâdık, sâlih ve âbid Hakk mürşidlerine cân kurbân. Onların mübârek ayaklarının tozlarını sürme diye gözlerime çekerim. Allah'ın izni ve inâyeti ile, bizim Ümmet-i Muhammed'i şerlerinden korumak ve kurtarmak istediğimiz ve bu maksadla bütün hîle ve fesadlarını ortaya koyup açıklayarak gerçek kimliklerini, içyüzlerini belirtmeğe çalışdığımız kimseler, şeyh sûretinde görünerek halkı idlâl eden, Allah'ın rızâsını arayan saf ve ma'sûm mü'minleri câmilerden ve cemâatden çalarak, onların namâz, niyâz, ilim, îmân ve hattâ ırz ve nâmuslarını sıyırıp alan hâinlerdir.
"Böyleleri kendilerine şeyhim, mürşidim diyebilirler mi?" diyeceksiniz. Hemen cevâb vereyim ki, İblis'in insanları Hakk yolundan "Ben Allahım" diye ayırdığı ve uzaklaşdırdığı nice tâlihsizler mevcûddur. Buna bir çok misâl verilebilir. Fakat en canIısı ve ve güzeli Hazret-i Abdülkâdir Geylânî'nin yoluna çıkmasıdır. Eğer Hazret-i Şeyh olmasaydı, mürîdleri İblis'i Allah zannederek pekâlâ oruçlarını bozacaklardı. Hazret-i Gavsü'l-A'zam, güneş gibi doğuverince, İblis'in hîlesi bir anda meydana çıkıvermişdir.
İblis "Ben Allahım" der de "Ben şeyhim, mürşidim" diyemez mi sanıyorsunuz? Kaldı ki Allahlık iddiâ etmesi, şeyhlik iddia etmesinden daha az zararlıdır. İkincisi daha tehlikelidir. Çünkü insanın cin şeytanından korunması kolay, insan şeytanından korunması ise gâyet güçdür. Cin şeytanı rûh gibi, insan şeytanı ise cesed gibidir. İkisi bir araya gelince, maâzallah büyük bir tehlike olurlar. İkisinin işbirliği ile başa çıkmak zordur ve herkesin kârı değildir. Allah Celle, mü'minlerin yardımcısı olsun.
Mürşidlik da'vâsına yeltenen öyle sapıklar var ki halkı hem Allah'a ibadetden men' ediyorlar, hem de Allah'ın emirlerine uymakdan ve nehiylerinden kaçınmakdan alıkoyuyorlar ve üstelik Allah'ın men' etdiklerini de hiç çekinmeden sâliklerine emrediyorlar. Bu sahtekârların sâliklerinin karılarına, kızlarına ve çocuklarına musallat olduklarına da zaman zaman şâhid oluyoruz. Öyle çirkin, öyle utanç verici şeyler duyuyoruz ki, çoğu zaman insan insanlığından utanıyor. "Filan şeyh, falanca mürîdinin hanımı ile..." diye başlayan tüyler ürpertici vak'alar, hep bu sahte şeyhlerin, yalancı mürşidlerin isimleri etrâfında dönüp dolaşıyor. Bunlar yarın mahkeme-i kübrâda huzûrullaha ve huzûr-ı Resûlullah'a nasıl ve ne yüzle çıkacaklar, pîrân-ı izâmın mübârek yüzlerine nasıl bakacaklar?
Kul, elbette günâhlardan berî değildir. Fakat dîn nâmına, şerî'at adına, tarîkat hesâbına yapılan kötülükler, hiç şüphe yokdur ki günâhların en büyüğü ve en ağırıdır. Kendilerini Rufâî, Kâdirî, Nakşî, Halvetî, Aşkî, Mi'râcî gibi gösterip her biri Allah ve Resûlullah indinde büyük ma'nevi rütbe ve derecelere mazhar olmuş bu muhterem zevâta, hiç bir sûretde bağlantı ve münâsebetleri olmadığı halde, bağlı ve mensûb bulunduklarını ileri sürenlere, iblis demek Şeytan'a hakâretdir. Kaldı ki Mi'râcî ve Aşkî diye bir tarîk de yokdur. Gelin görün ki, bir iblis çıkıyor ve "Ben, Rufâî tarîkatinin Mi'râcî koluyum" diyor. Bir diğeri çıkıyor ve "Ben Nakşî tarîkatinin Aşkî koluyum" diyerek ibadullahı kandırıyor ve dînden, îmândan, ibâdetden, şerî'atden hattâ ırz ve nâmûsdan sıyırıp üryân bırakıyor.
Ey bizim şu nâçiz risalemizi okuyan ve dinleyen aşıklar!
Bu beyânlarımızdan ötürü bize kızmayınız, buğzetmeyiniz. Bütün bu kötülükleri, çirkin ve kabîh hareketleri görür ve fırsat elde iken sizleri irşâd etmez, sizlere hak ile bâtılı göstermez ve sizleri Hakk'a ve hakîkate da'vet etmezsek, indallah mes'ûl oluruz. Yarın, dîvân-ı ilâhîde sizler de bizden da'vâcı olur ve bu irşâd vazîfemizi yapmadığımız için mahkûm etdirirsiniz.
Bu gibi iblislerle karşılaşanınız varsa, hemen tövbe ederek Allah yoluna, Muhammed nûruna, evliyaullah sîret ve sürûruna yönelsin. Şerî'at-i Garrâ-yı Ahmediyye'ye, Sünnet-i-Seniyye-i Muhammediyye'ye ve Sîret-i Mustafaviyye'ye sıkı sıkı yapışsın. Bu gibilere uzak olan, Allah'a yakın olur, bunlara yakın olanlar da Allah'dan uzaklaşırlar vesselâm.