5 Eylül 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Şeyhü'l-Ekber Hazretlerinin düşmanı çokdur demişdik. Dün ve bugün böyle olduğu gibi, kendi zamânında da ona düşmanlık yapan çok olmuşdur. Bunların bazısı O'nu anlamadıklarından, daha doğrusu yanlış anladıklarından, bazıları da hasedlerinden ve kıskançlıklarından dolayı O'na düşmanlık yapmışlardır. Hattâ bazı kendini bilmezler, düşmanlıklarını O'nun kabr-i şerîfine hakârete kadar vardırmışlar ve bu yüzden de Hazret'in kabri uzun müddet metrûk ve harâb kalmışdır. Şam'ın Sâlihiye semtindeki bir kabristanda medfûn olan Hazret-i Şeyh, işin böyle olacağını haber verdiği gibi, kabrinin ne zaman ortaya çıkacağını da bildirmişdir. "İzâ dehale's-sînü fi'ş-şîn zahare kabri Muhyiddîn" yani "Sîn Şın'a girdiği vakit benim kabrim ortaya çıkar" buyurmuşlardır. Bu sözdeki sır yaklaşık üç yüz sene sonra anlaşılmış, sîn nedir, şın nedir ortaya çıkmışdır. Yavuz Sultan Selîm Hân Mısır seferinden dönerken Şam'a uğramış ve ilk iş olarak Şeyhü'l-Ekber Hazretlerinin kabrini tesbît etdirmiş ve üzerine bir türbe, yanına da bir câmi ile bir tekke yapdırmışdır. İşte bugün ziyâret edilen türbe bu türbedir.