5 Kasım 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Seyr, yürümek, gitmek, yolculuk ma'nâlarına gelir. Sülûk ise takîb edilen yol, meslek demekdir. Sôfiyye lisânında Seyr u Sülûk'den maksad, sâlikin Hakk'a vuslat etmek üzere yapdığı manevi yolculukdur yani Hakk'a vuslat yolunda yürümekdir. Bu yolculuk için bazen yalnız seyr, bazne de yalnız sülûk tabiri kullanılır.
Seyr u Sülûk'ün bir takım mertebeleri vardır. Sâlik cihetinden bakılırsa bu mertebeleri şöyle sralayabiliriz :
- Tâlib : Yola girme arzusunda bulunan kişi
- Mübtedî : Yola henüz giren sâlik
- Ehl-i Sülûk : Yolda az ya da çok mesâfe kat etmiş olan sâlik
- Müntehî : Yolun sonuna erişmiş olan sâlik
Sâlikin hâli bakımından Seyr u Sülûk mertebeleri de şunlardır :
- Yakaza : Gafletden uyanma hâli
- Tövbe : Hakk'a dönme, Hakk yoluna girme husûsunda azmetme hâli
- İnâbe : Bir mürşide tâbi olarak Hakk yoluna girme
- Mücâhede : Tezkiye-i nefs ve tasfiye-i kalb ederek Hakk'a yaklaşma
- Fenâ : Beşerî sıfatlardan kurtulma
- Bekâ : Hakkânî sıfatlara bürünme
Sâlikin Hakk'a kurbiyyetine göre Seyr ü Sülûk mertebeleri de şunlardır :
- Seyr-i ilallah : Sülûkün ilk mertebesi budur. Hakk'a doğru seyr, urûc. Nefsi tezkiye ve kalbi tasfiye etme mertebesidir. Aşk ile hâsıl olur.
- Seyr-i fillah : Hakk'da seyr, fenâfillah, kâbe kavseyn mertebesi. İlm-i ledünnün hâsıl olduğu mertebedir.
- Seyr-i ma'allah : Hakk ile seyr, bekâbillah, ev ednâ mertebesi.
- Seyr-i 'anillah : Hakk'dan halka dönmek, fark ba'de'l-cem, nüzûl, vahdetden kesrete dönüş, telvîn ba'de't-temkîn. Enbiyâ-i ızâm ve evliyâ-ı kirâm hazerâtının makâmıdır.
Daha bunlar gibi pek çok tasnîf yapmak mümkündür. Gerek nefs itibariyle, gerek kalb itibariyle, gerek rûh itibariyle Seyr u Sülûk mertebelerinden bahsetmek de kâbildir. Fakat şimdilik bu kadarı kâfîdir.
'Âlem-i kesretden ey sâlik firâr eyle yürü
Ferd-i vâhid bâr-gâhında karâr eyle yürü
Rûy-i vahdet görmek istersen bu kesretde eğer
Sâf kıl mir'ât-i kalbin tâb-dâr eyle yürü