27 Temmuz 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Filozoflar aklı rehber edinen kişilerdir, her şeye akılla hüküm verirler. Ne var ki akıl dardır, yetersizdir, pek çok şeyi idrâkden âcizdir. Felsefeciler, aklı yegâne rehber kabûl ederek, Şeytan'a geniş bir kapı açmışlardır. O da o kapıdan girmiş ve dalâlete sevketmişdir onları. Zâten Şeytan da aynı derdden felâkete uğramışdır. O da aklını beğenenlerdendir.
İmâm-ı Gazâlî Hazretleri, el-Munkıdu Mine'd-Dalâl adlı eserinde filozofların hangi sebeblerle küfre düşdüklerini şöyle îzâh ediyor :
Felsefecilerin ilâhiyat bahsinde yapdıkları hatâlar yirmi esâsa dayanır. Bunlardan üçü küfre varır, on yedisi İslâm'a göre bid'at sayılır. Bu yirmi meseledeki kanaatlerini yıkmak için Tehâfüt kitabını tasnîf etdik. Küfre varan üç meselede bütün müslümanlara muhalefet edicilerdir. Birinci mesele şudur. İnsan öldükden sonra cesedi tekrar dirilmez. Sevâb ve azâb gören rûhlardır. Azâb, ruhanîdir, cismanî değildir. Rûhun azâb duyacağını kabûl etmelerinde isâbet etmişlerdir. Rûh azâb duyacakdır. Ancak cesedin dirilmesini inkâr etmelerinde hatâ etmişlerdir. Ve bu iddia ile şerîat nazarında küfür irtikâb etmiş sayılırlar. İkinci mesele. "Cenab Hakk külliyâtı bilir, cüziyâtı bilmez" derler. Bu söz de şerîat nazarında açık bir küfürdür. Kur'an-ı Kerim'de şöyle denilmişdir, "Yerde ve gökde bir zerre mikdar dahi Allah'ın ilminden hâriç kalmaz". Hakîkat budur. Üçüncü mesele. Felsefeciler âlemin kadîm ve ezelî olduğuna inanmışlardır. Müslümanlardan hiç kimse bu meseleleri bu tarzda kabul etmemişdir.
İmâm-ı Gazâlî Hazretleri, bu yirmi meseleyi, Tehâfütü'l-Felâsife adlı eserinde ele almış, uzun uzadıya îzâhlar yapmış ve yalnız akılla hareket edenlerin, ne gibi hatâlara düşdüklerini gözler önüne sermişdir.