Şeytan'ın Üç Türlü Hîlesi

6 Temmuz 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet
Şeytanın sayısız hîleleri ve tuzakları vardır. Bütün bu hîle ve tuzakları şu üç kısıma ayırabiliriz :
Demek ki, şeytan, insanı üç türlü yoldan çıkartır. Ya ısyâna ve günâha meylettirir, ya ibâdetden ve hayırdan alıkoyar, ya da ihlâssız amellere teşvîk eder. Bunlardan ilki açık, ikincisi gizli, üçüncüsü ise oldukça gizlidir. Peki bu tuzaklara düşmemek için ne yapmamız gerekir? Bu hîlelerden kendimizi nasıl koruyabiliriz?
  • Şeytanın açık hîlelerine karşı çâre, nefse muhâlefetdir. Şeytanın ilhâm ettiği ve bizim de günâh olduğunu bildiğimiz ve nefsimizin hoşuna giden her ne ise sabrederek nefsimize muhâlet etmeli, bunu yapabilemk için de Allah'ın yardımını istemeliyiz. "يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَعِينُواْ بِالصَّبْرِ وَالصَّلاَةِ إِنَّ اللّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ / Yâ eyyühellezîne âmenüsta'înû bis sabri ves salât, innallâhe me'as sâbirîn" âyet-i kerîmesinde buna işâret vardır.
  • Şeytanın gizli hîlelerine karşı çâre de nefs ile mücâhededir. Bunun bir öncekinden farkı daha uzun sürmesi, daha çok sabır ve çalışma gerektirmesidir. Zîrâ tembellik nefse hoş gelir ama ibâdetler ömür boyudur. Ölene kadar ibâdet, tâ'at ve hayır yapmak için nefs ile mücâhedenin de sürekli olması gerekir. "إِنَّ الَّذِينَ آمَنُواْ وَالَّذِينَ هَاجَرُواْ وَجَاهَدُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ أُوْلَئِكَ يَرْجُونَ رَحْمَتَ اللّهِ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ / İnnellezîne âmenû vellezîne hâcerû ve câhedû fî sebîlillâh, ülâike yercûne rahmetallâh, vallâhu gafûrun rahîm" âyet-i kerîmesi bu mücâhedeye işâret eder.
  • En gizli olan hîle ve tuzaklara karşı çâre ise tezkiye-i nefs ederek nefsi ucub, riyâ, hased, kibir, kîn, gadab gibi şeytânî sıfatlardan arındırmakdır."قَدْ أَفْلَحَ مَن زَكَّاهَا / Kad eflaha men zekkâhâ" âyet-i kerîmesi buna işâret eder.
Dikkat ederseniz üç türlü hîlenin çâresi de nefs ile mücâdeleye dayanır. İlkinde biraz sabır ve mücâdele kâfî gelirken, ikincisinde daha çok sabır ve mücâdele üçüncüsünde ise büyük bir azim, çokça sabır ve mücâhede gerekir. 

Bu üç mücâdeleyi iki düşman ülke arasındaki mücâdeleye de benzetebiliriz. Birincisi alenen hücûm eden düşmanın uçağına/füzesine karşı uçaksavarla/füzesavarla karşılık vermek gibidir ki bu çok zor değildir. İkincisi düşmanın gizli saldırılarına karşı sürekli teyakkuzda olmak, hazırlık yapmak, asker yetiştirmek, cephane ve silah tedarik etmek, nöbet tutmak gibidir ki bu öncekine göre oldukça zor ve meşakkatli bir işdir. Üçüncüsü ise, içerdeki ajanlarıyla kaleyi içeriden fethetmek isteyen düşmanın hîlelerini ortaya çıkarmak, ajanlarını bertaraf etmek, planlarını bozmak gibidir ki en zoru da budur.


İblîse rehberdir hevâ karîn olan bulmaz devâ
Hicâb iken hep mâsivâ ayrıca bir şeytân arar
Listeye geri dön