15 Temmuz 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri yeri geldikçe hep anlatırlardı :
Büyük velîlerden Sehl bin Abdullah el-Tüsterî Hazretleri, kazâ ve kader sırrı hakkında Şeytan'la uzun uzun münâzara etmiş. En sonunda Şeytan demiş ki, "Hakk Teâlâ, وَرَحْمَت۪ي وَسِعَتْ كُلَّ شَيْءٍۜ buyurdu, ben eşyâdan değil miyim?". Hazret-i Şeyh, aynı âyetin devâmını okuyarak, "Peki ama" demiş, "فَسَاَكْتُبُهَا لِلَّذ۪ينَ يَتَّقُونَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ " mazmûnu sende mefkûddur, sen nasıl rahmete nâil olacaksın?" demiş. Yani sen Allah'dan korkmuyorsun, âyet-i celîlenin beyânına göre Allah'ın rahmetine erişecek olanlar ancak müttakîlerdir demek istemiş. Şeytan hemen cevap vermiş, demiş ki, "Bu nasıl söz, bunu ancak câhiller söyler, keşke bunu söylemeseydin. Benim müttakî olmadığımı nereden biliyorsun? Hakk Teâlâ'nın bana laneti, kıyâmet gününe kadardır. Okumuyor musun Kur`ân-ı Kerîm'i, bak ne diyor Allah, وَاِنَّ عَلَيْكَ لَعْنَت۪ٓي اِلٰى يَوْمِ الدّ۪ينِ ve inne aleyke lanetî ilâ yevmi'd-dîn buyuruyor. Ben Allah'dan ümîdimi kesmem" demiş. "Ey Sehl, sen bilmiyor musun mi ki takyîd senin sıfatındır, Allah'ın rahmeti ise mutlakdır" demiş ve gözden kaybolmuş. Hazret-i Şeyh demiş ki, "İblis beni ilmiyle susturdu, hayret etdim, ben onun bu kadar âlim olduğunu bilmiyordum" demiş.