Seyyidi's-sâdat fahr-ı enbiyâ
İki cihân pâdişahı Mustafâ
Mekke'de doğdu sa'âdetle o mâh
Elli üç sâl anda tutdu caygâh
Sonra me'mûr oldu hicrete
Tâ Medîne halkı ire devlete
Ehl-i Yesrib çıkdı istikbâline
Muntazırlar koşdu isti'câline
Her biri etdi tazarru'la niyâz
Deyüp ey bîçâregâna çâresâz
Bendeliğe edüp bizleri kabûl
Hâneme ey şâh-ı dîn eyle nüzûl
Merhamet kânı inâyet menba'ı
Âşık u üftâdegânın eşfa'ı
Sonra hikmetle buyurdu ol Resûl
Hangi câya nâkam eylerse nüzûl
Ben dahi ol hânenin mihmânıyam
O güzel evcin meh-i tâbânıyam
Nâkadârı çünkü Cibrîl-i Emîn
Çekdi beyt-i Hâlid'e kıldı mekîn
Hâlid ibni Zeyd Ensârî budur
Hem Resûlullah mihmandârı budur
Bu şerefle buldu gâyet imtiyâz
Cümle ashâb oldu gıbtasâz
Kâbil-i ta'rîf olmaz devleti
Mihmandârlıkdır anın 'izzeti
Âşık-ı vechi cemâlûllah idi
Nâre yanmış bir dil-i âgâh idi
Geldi Rûm'a çü feth-i Kostantin içün
Hem şehâdet buldu ol devlet-nümûn
Hâk-i pâyi verdi bu şehre şeref
Dürr-i zâtına olup kabri sadef
Rûh-ı pâkine kılup takdîsi tâm
'Âdile lutfiyle olsun şâdgâm
Âdile Sultan
Rahmetullahi Aleyhâ